KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Atanamayan Öğretmenler YOK ve YÜK Değildir!!! Onlar Görev Aşkıyla Yanan Eğitim Neferleridir…

 

-Atanamayan Öğretmenler YOK ve YÜK Değildir!!! Onlar Görev Aşkıyla Yanan Eğitim Neferleridir…

-Atanamayan Öğretmenlerin ve Öğretmen Niteliğinin Düşük Olmasının Ana Müsebbibi MEB Değil YÖK’tür!

-Bir Eğitim Sisteminin Niteliği, Öğretmen Niteliği Kadardır.

“Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi” Yeniden Hazırlanmalı ve Uygulanmalıdır.

-Öğretmen olmak, bir CAN’a Dokunmaktır.

-Eğitim Demek Öğretmen Demektir.

-Toplum Lideri Öğretmenler Yetiştirilmelidir!

-Eğitim Üniversiteleri Kurulmalıdır!!! Kent Enstitüleri Kurulmalıdır!!!

-Hiç Bilenle Bilmeyen Bir Olur mu? İki Günü Bir Olan Bizden Değildir!

-MEB’in Başlatmış Olduğu ORYANTASYON EĞİTİMİ Çok Önemli Bir Çalışmadır.

-Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Örnek Öğretmen Akademisi

-Öğretmen Niteliğini Artırmak İçin Öncelik Görev Başındaki Öğretmenlere Hizmet İçi Seminerlerle Ulaşmak Olmalıdır.

 

 

Nitekim Bir Eğitim Sisteminin Niteliği, Öğretmen Niteliği Kadardır.

 

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Bazı yükseköğretim programları, birinci aşamayla öğrenci alıyorlardı. Biz önce birinci aşamayla öğrenci alan öğretmenlik programlarını artık ikinci aşamaya nakletme kararı aldık. Bu çok radikal bir karar. YGS puanlarıyla öğrenci alan bu programları LYS puanlarına naklederken YGS’deki test içeriklerini dikkate alacağız. Bütün bu LYS’den öğrenci kabul edecek programlar için de başarı sıralaması şartı getirdik. Bu başarı sıralaması şartı da 240 bin. 240 binden aşağısının artık bu programlara girmesi söz konusu olmayacak” şeklinde açıklamalar yaptı. Buradan YÖK’ün öğretmen niteliğini artırmaya yönelik çalışmaları hızlandırdığını anlıyoruz. Öğretmenliğin niteliğinin artırılması bütün eğitim sistemindeki kaliteyi artıracaktır. Nitekim Bir Eğitim Sisteminin Niteliği, Öğretmen Niteliği Kadardır. Sınavlarda 240 bininciden aşağıdakilerin öğretmenliği tercih edemeyecek olması ve bütün öğretmenlik bölümlerinin LYS ile öğrenci alacak olması önemli adımlardır. Ama bu adımlar yalnız başına yeterli olmayacaktır, öğretmen niteliğini artırabilmek için. Öğretmen niteliğini artırmak niçin önemlidir ve bunun için neler yapılmalıdır gelin şöyle bir gözden geçirelim.

 

 

Atanamayan Öğretmenlerin ve Öğretmen Niteliğinin Düşük Olmasının Ana Müsebbibi MEB Değil YÖK’tür!

Atanamayan Öğretmenler YOK ve YÜK Değildir!!! Onlar Görev Aşkıyla Yanan Eğitim Neferleridir…

 

Birilerinin öncelikle yeterince eğitim fakültesi mezunu öğretmen olmasına rağmen, yıllarca sırf akademisyenler para kazansın diye, eğitim fakültesi mezunu olmayanlara bankamatik ve sıkıştırılmış programlarla nasıl formasyon verilip, atanamayan öğretmen sayısının artırıldığını açıklaması lazım. Diğer taraftan öğretmenliklerin normal eğitim mezunu sayısı azmış gibi bir de ikinci öğretimlerini kimler açtı? Üniversite sayısı ve mezun öğretmen sayısı artarken niceliği artırıp niteliği düşürenler kimlerdir? Ondan sonra da atanamayan öğretmenler MEB’e yüklensin bizi niye atamıyorsunuz diye. MEB hangi bir soruna yetişsin? Türkiye’de niye mezun edilecek ve atanacak öğrenci planlaması yapılarak öğretmenlik bölümleri açılmadı? Atanamayan öğretmen sayısı artsın; ondan sonra da MEB sen bunları niye atayamıyorsun, MEB tek başına günah keçisi ilan edilsin! Bu yüzden de kimse atanamayan öğretmenleri YOK ve YÜK sayamaz. Onlar görev aşkıyla yanan eğitim neferleridir… Hazır konu nitelikten açılmışken; PISA 2015 sonuçlarına göre hepimiz acımasız bir şekilde MEB’i ve öğrencilerimizi eleştirdik. MEB’de görev yapan ve öğrencilerimizi yetiştiren öğretmenlerimizi YÖK ve üniversitelerimiz yetiştirmemekte midir? Ben YÖK’ten bu konuyla ilgili tatmin edici bir açıklama duymadım. Eğer eğitimimizi daha iyiye götürmek istiyorsak tüm paydaşlar gerekli özeleştiriyi yapmak zorundadır.

 

Öğretmen Niteliğinin Artırılması

 

Öğretmen günümüz eğitim ihtiyaçlarına cevap verebilecek, 21. yüzyılın bilgi teknolojisi toplumunda öğrencileri geleceğe hazırlayabilecek yeterlilikte, kendi konu alanına hâkim, öğrenciyi tanıma becerisine sahip, ders etkinliklerini planlayabilen, öğreteceği konunun özelliğine göre öğretim yöntem ve tekniklerini kullanabilen, öğrenciler ile sağlıklı iletişim kurabilen, öğrenme ortamını öğrencilerin ve konuların özelliklerine uygun hale getirebilen, öğrencilerin derse aktif katılımını sağlayabilen, mesleki gelişmede çağdaş öğretmen sorumluluklarını ve özlük haklarını, mesleği ile ilgili kanun, yönetmelik ve tüzükleri, bilgi toplumu içindeki yerini ve önemini bilen kişidir.Bunun yanı sıra sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin hazırlanmasında etkin rol alabilen, okul ve diğer kurumlar arasında koordinasyonu sağlayabilen, demokratik değerlere ve insan haklarına saygılı olabilen ve eğitim sistemindeki aksaklıkları belirleyerek çözüm yolları önerebilendir, nitelikli öğretmen.

 

Eğitim fakültelerine baraj sıralama uygulaması tabi ki öğrenci girdisinin niteliğini artıracaktır. Ancak bu yalnız başına yeterli olmayacaktır. Bütüncül bir bakış açısıyla eğitim felsefesinden sosyolojisine, STK’lara tüm bileşenler ele alınmalıdır. ‘Hızla artmış olan eğitim fakültelerinde ne kadar nitelikli öğretim üyesi bulunmaktadır?’, gibi sorulara yanıtlar vererek başlamalıyız, öğretmen niteliğini artırma meselesine.

 

 

Eğitim Demek Öğretmen Demektir.

Bilişim çağında ülkeler öğretmenlik mesleğini yeniden tanımlayarak öğret­men yetiştirme sistemlerini buna göre yapılandırmaktadırlar.Eğitim politikasının temeli öğretmendir. Eğitim pek çok unsurun bir araya gelmesiyle oluşur. Elbette eğitimin içinde öğrenci vardır, elbette eğitimin içinde öğrencinin ailesi vardır, elbette okul vardır, elbette müfredat programı vardır, elbette öğretmen vardır ama bunların hiçbirisi yoksa da eğitimin yapılmasına imkân veren tek unsur öğretmendir. Eğer okulunuz yoksa da öğretmen eğitimi verebilir, müfredat yoksa da öğretmen, eğer iyi bir öğretmense, eğitimi verebilir, ailesi çocuğu sahipsiz bırakıyorsa da öğretmen o çocuğa sahip çıkabilir, ona eğitimini verebilir. Öğretmen işin temelidir. Bu nedenle Eğitim Demek Öğretmen Demektir. Nitelikli ve kaliteli bir eğitimin merkezinde öğretmen vardır. Bu nedenlerle Öğretmen olmak, bir CAN’a Dokunmaktır. Öğretmen olmak bir meslek erbabı olmanın ötesinde, bir VAROLUŞ biçimidir.

Ne Yapmalı?

Toplum Lideri Öğretmenler Yetiştirilmelidir!

İnsanlığa saygıyı, ülke ve ulusa sevgiyi, toplumla dayanışma ve paylaşma duygusunu öğretmen öğretir. Öğretmenlere sahip çıkılması,öğretmenliğin yeniden saygın ve çekici bir meslek haline getirilmesi için yapısal değişiklikler yapılması, Türkiye’nin öncelikli hedefi olmalıdır. Öğretmenlerin Milli Eğitimin amaçlarını gerçekleştirebilecek ve eğitim programlarını başarı ile uygulayabilecek nitelikte yetiştirilme ve çalıştırılmalarına yönelik ilkeler ve altyapı yeniden düzenlenmelidir.

Öğretmen Adaylarının Seçimi ve Öğretmen İstihdamı

 

Nitelikli Öğrencilerin Mesleği Tercih Etme­leri Çeşitli Teşvikler Aracılığıyla Özendirilmelidir. Örneğin belirli bir puan barajını aşan öğrencilere koşulsuz öğrenim ve barınma bursları verilmelidir. Öğretmen Seçiminde Objektif Kriterler Uygulanmalıdır.Mülakat olmamalıdır. Mülakat demek, torpil demektir. Sözleşmeli öğretmen olmamalıdır. Öğretmenin ücretlisi sözleşmelisi olmaz, nitelikli ve kadrolusu olur. Öğretmen atamalarında, kayırma ve kadrolaşma amaçlı sözlü sınavlar kaldırılmalı, başarı ve liyakat esas alınmalıdır. Öğretmenlerin sosyal yaşantılarını ve eğitimlerini olumsuz etkileyen mevcut sınav sistemi yeniden düzenlenmelidir.Öğretmenler seçildikten sonra doğrudan göreve başlamamalıdır. Bu anlamda MEB’in yeni atanan öğretmenlerle ilgili başlatmış olduğu ORYANTASYON EĞİTİMİ çok önemli bir çalışmadır.

Öğretmen Atamaları Sorunu Çözülmelidir. Atama bekleyen öğretmen sorunu kadrolu atamayla çözülmelidir. Öğretmen açığı kapatılmalıdır. Birleştirilmiş sınıflı okullardaki öğretmen ihtiyacı karşılanmalıdır. Hiçbir öğretmen ve yönetici üyesi bulunduğu sendikaya göre değerlendirmeye tabi tutulmamalıdır. Okul yöneticileri ideolojik yaklaşımlarla atanmamalıdır. Niteliği Artıracak Bir Teşvik Sistemi Kurulmalıdır. Bunun için uygun bir kariyer sistemi oluşturulup ve bu sisteme göre artırılacak ödemeler olmalıdır.İstihdamda zorluk yaşanan bölgelerde görev yapan eğitimcilere ek teşvikler verilmelidir. Geliştirilen performans ve kariyer değerlendirme sistemi birbiri ile paralel ilerlemelidir. Norm kadro uygulaması yeniden tanımlanmalıdır. Hiç Bilenle Bilmeyen Bir Olur mu? İki Günü Bir Olan Bizden Değildir! Uzmanlaşmayı ve liyakati esas alan adil bir kariyer siste­mi kurulmalıdır. Bilenle bilmeyen bir tutulmamalıdır. Öğretmenler sürekli kendilerini yenilemeli ve değişmelidirler.

 

Öğretmen Yetiştirme

 

Eğitim Üniversiteleri Kurulmalıdır!!!

Ülkemizin geçmiş öğretmen yetiştirme deneyimi ile çağdaş özerk üniversitenin olanaklarının buluşturmak için üç büyük ilde birer‘Eğitim Üniversitesi’ kurulmalıdır. Böylece öğretmen yetiştiren fakülteler, mevcut üniversitelerin gecekondusu olmaktan kurtulup kendi öz varlıklarını ortaya koyabilirler. Eğitim fakültelerinin bir kısmı kapatılıp diğerleri de buralara bağlanmalıdır. Böylelikleeğitimci olmayan eğitim fakültesi dekanları gibi komik pek çok sorundan da kurtulmuş oluruz. Eğitim üniversitelerinin temel amacı köy enstitüleri, öğretmen liseleri ve öğretmen okullarındaki gibi nitelikli öğretmen yetiştirmek olmalıdır. Nitekim nitelikli öğretmen yetiştirmenin eğitim fakültelerindeki akademisyenlere doğrudan bir katkısı olmadığından bu akademisyenler enerjilerini kendi akademik kariyerlerine vermektedirler. Bu bağlamda çağın gereklerine uygun KENT ENSTİTÜLERİ de kurulabilir.

 

Öğretmenlik yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline getirilmelidir. Öğretmen yetiştirmeye katkıda bulunan tüm yüksekokul ve fakülteler fiziki, mali ve akademik bakımdan en ileri olanaklarla donatılmalıdır. En başarılı öğrencilerin Eğitim Fakülte ve Bölümlerini tercih etmelerini sağlayacak tüm politikalar hayata geçirilmelidir. Öğretmen yetiştirmede temel yeterliliklerin değerlendirilmesi sağlam bir zemine oturtulmalıdır. Formasyon eğitiminde özel ihtiyaçlara sahip öğrencilerin eğitimini de gözetecek bir pedagojik donanım tüm öğretmenlere kazandırılmalıdır. Öğretmen yetiştirmede uygulama ve staj yapma olanaklarıartırılmalıdır.

Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi

Çift lisans diploması ile öğretmen yetiştirme uygulaması başlatılmalıdır. Eğitim fakültelerinde eğitimin nite­liği artırılmalıdır.Öğretmen adaylarının yetişmesi sürecinde, uygulamaya daha fazla ağılık verilerek okullarla iş birliğini en üst düzeye çıkarılmalıdır.Herkes öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarında öğretim üyesi olamamalıdır. Başka fakülte ve bölümde yer bulamadığı için gelip eğitim fakültelerinde hoca olan, ama öğretmenlik mesleğine uzak akademisyenler vardır. Eğitim Fakültelerinin 3. ve 4. sınıflarında KPSS’ye hazırlık nedeniyle eğitim fiilen durma noktasına gelmiştir. Bu duruma acilen müdahale edilmelidir.

 

Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Örnek Öğretmen Akademisi

 

Öğretmen Niteliğini Artırmak İçin Öncelik Görev Başındaki Öğretmenlere Hizmet İçi Seminerlerle Ulaşmak Olmalıdır.

 

Eğitimde kaliteyi artırmak istiyorsak öncelikle hizmet içindeki öğretmenlere sürekli mesleki gelişim fırsatları sunmak zorundayız. Bir milyona yakın öğretmenden bahsediyoruz. Tatbikî de eğitim fakültelerindeki öğretmen niteliğini artırmak önemlidir. Ama öncelik sistemin içindeki öğretmenler olmalıdır. Yani öğretmen niteliğini artırmak için öncelik görev başındaki öğretmenlere hizmet içi seminerlerle ulaşmak olmalıdır. Bu çalışmalar MEB’in kurmayı planladığı ÖĞRETMEN AKADEMİLERİ aracılığıyla olabilir. Bu konuyla ilgili geçen yıl MAMAK İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’nün öğretmen akademisi çalışmalarından sonra bu yıldaİSTANBUL İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ örnek olacak şekilde kendi çabalarıyla başarılı öğretmen akademisi çalışmaları yapmıştır. OECD’nin Eğitime Bakış 2016 Raporu’na göre öğretmenleri en genç ikinci ülkeyiz. Bu irfan ordusu öğretmenlerin niteliği artırılarak bu enerji büyük bir fırsata çevrilebilir.

Öğretmenlerin Mesleki Gelişimlerinin Sağlanması

Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin gelişimi desteklenmelidir. Öğretmenlerin lisansüstü eğitim yapmaları teşvik edilmelidir. Yaşa bakmaksızın, isteyen tüm öğretmenlere lisansüstü ve doktora eğitimi için burs sağlanmalıdır. Öğretmenlere mesleki gelişimlerini destekleyecek imkânlar sunulmalıdır. Öğretmenlerin demokratik bir şekilde kendilerine ilişkin karar alma süreçlerine katılmala­rı sağlanmalıdır. Meslek içi eğitim seminerleri, eğitimcilerin görüşleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmalıdır. Öğretmen eğitiminde uygulama ağırlıklı programlara ağırlık verilmeli, öğretmenlerin paylaşımda bulunabilecekleri ortamlar sağlanmalı, öğretmen performans takip sistemleri geliştirilmelidir. MEB hizmet içi seminerlerde öğretmenlere işbaşında interaktif ve web tabanlı uygulamalara geçmelidir.

Öğretmenlere zorunlu periyodik, hizmet içi eğitim verilmelidir. Bütün öğretmenlerin her yıl bir ay hizmet içi eğitim görmeleri sağlanmalı, bu eğitimin sürdürülmesinde ilgili üniversiteler ile işbirliği yapılmalıdır. Yabancı dil bilen öğretmenlerin tatil aylarında ileri ülkelerdeki meslektaşlarıyla bir araya gelmelerini sağlayan ve Batı ülkelerinde uygulanan değişim programlarından yararlanmaları desteklenmelidir. Eğitim bilimleri ve öğretmen yetiştirmeye ilişkin lisansüstü eğitim programlarına alımlarda öğretmenlik deneyimi olanlara öncelik verilmelidir. Öğretmen yetiştiren kurumlar arasındaki iletişim güçlendirilmelidir. Kurumlar bağımsız cumhuriyet ve kendileri üstünmüş gibi davranmamalıdır. Ülkemizin uzun vadeli öğretmen ihtiyacı ve öğretmen yetiştirme poli­tikaları beraber belirlenmelidir.

Ekonomik Güvence ve Özlük Hakları

Ücretli öğretmen uygulamasına son verilmelidir. Tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır. Öğretmenlerin devlet kadroları içindeki statüsü, ek göstergeleri ve ek ders ücretleri yükseltilmelidir. Öğretmenlerin özlük hakları özel bir yasayla güvence altına alınmalıdır. Aday öğretmenlerin, devlet memurlarının yararlandığı tüm haklardan yararlanması sağlanmalıdır. Eğitim personelinin atanma, yer değiştirme ve görevde yükselme işlemleri yeni yapılanmaya uygun olarak düzenlenmeli; öğretmenlerin sürekli eğitimi, çalışma, atanma ve özlük hakları konularında tüm ilkeleri kapsayan bir “çerçeve yasa” çıkartılmalıdır. Öğretmenler geçimlerini temin için ikinci bir iş yapma zorunluluğundan kurtarılmalıdır. Öğretmenlerin, hakları ve ekonomik koşulları iyileştirilmeli, onurlu bir yaşam için gerekli özlük hakları sağlanmalıdır. Öğretmenlerin eşleriyle aynı yerleşim birimlerinde çalışmaları güvence altına alınmalıdır.

 

Veli dernekleri aktif hale getirilmelidir!

Eğitim süreci çerçevesinde; Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetim ile okul, çevre, veli ve öğretmenler arasındaki ilişkiler güçlendirilmeli, katılımcı bir anlayışla yetki ve sorumlulukları paylaşmaları sağlanmalıdır. Öğretmen Örgütlerinin Eğitim Sürecine Katkısı Sağlanmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nca, eğitim yöntemlerinin uygulanmasında ve geliştirilmesinde, programların hazırlanmasında, eğitim amaçlarının saptanmasında, eğitim- öğretim ve yönetimle ilgili çalışmalarda demokratik katılım süreçleri geliştirilmeli, öğretmen örgütlerinin de katkılarının sağlanmasına özen gösterilmelidir. Olumlu bir gelişme olarak son yıllarda eğitime ayrılan bütçe artmıştır. Bu bağlamda önemli olan sadece bütçenin artması değil kimlerin bu bütçeyi nasıl kullandığıdır. Bu nedenle bu bütçeden öğretmen niteliğini artırma çalışmalarına daha fazla pay ayrılmalıdır.

Nitelikli öğretmen sayımızı artırmak durumundayız. Diğer taraftan öğretmenlerin potansiyel niteliklerinin ortaya çıkmasını sağlayacak fırsat ve imkânları da sunmalıyız. Bunlarla beraber, öğretmenlik mesleğinin tercih eden başarılı öğrenci sayısını artırmak için gerekli teşvik ve ödül sistemini de kurmak zorundayız. Öğretmenlerin meslek öncesi ve meslekteki yetiştirilmesi ve geliştirilmesi değişen dünyayı yakalamaya ve okumaya uygun olmak zorundadır. Özellikle öğretmenin niteliğini artırmaya yönelik çalışmalarda öğretmenin bu konuya inanması sağlanmalıdır. AB standartları uyarınca “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi” yeniden hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Öğretmenlere sağlanan çeşitli imkânlarla ve desteklerle olumlu öğretmen algısı toplumda artırılmalıdır. Unutmayalım ki; Bir Eğitim Sisteminin Niteliği, Öğretmen Niteliği Kadardır.

TEILEN