KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Sosyal Bilimler Liselerinin Açılmış Olması Eğitim Tarihimiz Adına Bir Çığırdır

Biz sosyal bilimler bir bilim mi değil mi diye tartışırken sosyal bilimlerin bütün bilimlerin ana su deposu kaynağı olduğunun farkına varan toplumlar, dünyada sosyal bilimleri alıp Üsküdar’ı geçtiler. Biz ise sosyal bilimler liselerine senin adamın mı benim adamım mı, eğitim ağasının adamı mı, sendikanın adamı mı atansını tartışıyoruz. Ülkemizde maalesef sosyal bilimler hep ikinci plana atılmış; sanki zeki çocuklar sadece sayısal alanlara yönlendirilmeli gibi bir algı var. Oysaki bu bilimler çok iç içedir ve birbirlerini ciddi olarak etkilerler. Örneğin Platon(Eflatun)’un Akademia’sının girişinde “Matematik bilmeyen giremez.” yazar, “Düşünüyorum; o halde varım.” diyen Descartes aynı zamanda analitik geometrinin kurucusudur. Ünlü filozof Bertrand Russell yine aynı zamanda matematiğin prensipleri kitabının yazarıdır. Herhalde bu insanlar bizde yaygın olduğu üzere kafaları çalışmadığı için sosyal bilimlere yönelmediler. Bu anlamda içimize su serpen en önemli gelişme bakanlığımız tarafından sosyal bilimler liselerinin kurulmuş olmasıdır. Sosyal bilimler liselerinin açılmış olması eğitim tarihimiz adına bir çığırdır.

Sosyal Bilimler Liseleri Nasıl Yönetilmelidir?

Bu liselerden ülkenin geleceğine yön verecek olan çok önemli sosyal bilimciler, filozoflar, sosyologlar, tarihçiler, edebiyatçılar, yazar ve şairler yetişecektir. Ülkemizde şu an Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı 93 tane sosyal bilimler lisesinde 30.792 öğrenciye 2565 öğretmen eğitim vermektedir. Öncelikle sosyal bilimler liseleri sıradan okullar değildir; fen liseleri benzeri okullardır. Sayılarının bu kadar çok alması da iyi değildir. Daha az sayıda okulla, daha nitelikli öğrencilerle, daha nitelikli bir eğitim yapılmalıdır. Bu okullara öğrenciler seçilerek gelmektedir. İşte tam da bu noktada sosyal bilimler liselerine gelecek öğretmen, müdür ve müdür yardımcılarının da çok üst donanımlara sahip olup, üst düzey elemeler sonrası bu okullara gelmesi gerekmektedir. Sosyal bilimsel liseleri o kadar göz bebeğimizdir ki; bakanlığımız bu okulların bazılarını proje okul olarak belirlemiştir. Bunun için buraları gözümüzden bile sakınmalıyız. Bu okulları eğitim ağalarının, çıkar gruplarının, eğitim baronlarının, sendikaların, senin adamın benim adamım kavgalarına kurban edemeyiz.

İbn-i Haldun; Toplumlar İnsanların Sosyalleşmesi İle Şekillenir

Sosyal bilimcilerin dünyada gerek politika oluşturmada gerek günlük politikaları yorumlamadaki önemi yadsınamaz. Diğer taraftan İbn-i Haldun toplumların şekillenmesinin insanların sosyalleşmesi ile ilgili olduğunu söylemiştir. İşte bu noktada sosyal bilimciler devreye girer. Ülkemizde de edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında öğrencileri yükseköğretime hazırlamak için ilk sosyal bilimler lisesi 2003-2004 eğitim öğretim yılında İstanbul Bahçelievler’de açılmıştır. Bu okulların amaçları edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında ihtiyaç duyulan üstün nitelikli bilim adamlarının yetiştirilmesine kaynaklık etmek, öğrencilerin ileri düzey Türkçe ve yabancı dil öğrenmelerini sağlamak ve benzeridir. Kısacası ülkemizin geleceğine yön verebilecek sosyal bilimcilerin yetişebilmesi adına yapılabilecek her şeyi yapmaktır. Ama en önemli amaçları ünlü sosyolog Durkheim’ın okul modellerindeki gibi öğrencileri sosyalleştirmektir.

Öğrencileri sosyalleştirmek gibi temel bir amacı olan sosyal bilimler liselerimiz pek çok açıdan diğer okullardan farklı olmak zorundadırlar. Örneğin bu okullarda bakanlıkla işbirliği içinde çalışan, üniversite öğretim üyelerinden oluşan Bilim Danışma Grupları vardır. Bu okullarda okuyan öğrenciler öğrenim hayatları boyunca bireysel veya grup halinde dil ve anlatım, Türk Edebiyatı dersi ile sosyal bilimler grubu derslerinin en az birinden proje ve seminer çalışmalarına katılmak zorundadırlar. Bu okullarda sık sık konferanslar düzenlenir, topluma hizmet etkinlikleri ön plana çıkarılır.

Bakanlığımızca ülkemizde sosyal bilimler liselerinin açılmış olması çok önemlidir. Ama bu okulların sıradan okullardan ayrılması ve daha başarılı öğrencileri alabilmesi adına okul sayılarının azaltılması ve daha az öğrenci alınması gerekmektedir. Bu okullara sosyal bilimler alanından çok üst düzey müdür, müdür yardımcısı ve öğretmenler atanmalıdır. Bu okulların yatılı olması, buralarda iyi düzeyde dil öğretilmesi, sınıf mevcutlarının az olması, uluslararası diploma programlarının uygulanıyor olması önemli gelişmelerdir. Ülkemiz sosyal bilimler liselerinden yetişecek nitelikli beyinlerle daha iyi noktalara taşınacaktır.

TEILEN