KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Hani En İyi Okul Eve En Yakın Olacaktı?

Okul Müdür ve Müdür Yardımcıları Adres Dışı Velilerin Kayıtlarıyla Uğraşmaktan Eğitimle Uğraşamıyorlar

Yeni eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla okullarda hummalı bir hazırlık dönemi devam ediyor. Ama maalesef okul müdür ve müdür yardımcılarımız pek çok yerde adres dışındaki öğrenci velilerine laf anlatmaya çalışmaktan, kendi okullarının işleriyle uğraşamıyorlar. Veliler, haklı olarak daha iyi gelecek ve eğitim için çocuklarını en iyi okullara ve en iyi öğretmenlere emanet etmeye çalışıyorlar. Bunun için de çocukları için tercih ettikleri okullar kendi ikametgâh adresleri dışında olunca bin bir yol seçiyorlar, bu okullara çocuklarını kaydettirmek için. Herkes bir yerden torpil bularak çocuğunu en iyi okula kaydettirmeye çalışıyor. Ama ne torpiller ne oyunlar… Çocuğunu başkasının yanında misafir gösterenler mi dersiniz, sahte ikametgâh ve sahte elektrik, su faturasıyla kendini başka yerde oturuyor gibi gösterenler mi dersiniz. Hal böyle olunca pek çok okul müdür ve müdür yardımcımız enerjisini maalesef kendi kayıtlarından ziyade, dışarıdan gelmeye çalışan bu veli ve öğrencileri ikna etmeye ayırıyor.

Bir Veli Çocuğunu Niye Evine En Yakın Okula Göndermek İstemez?

Oysaki en iyi okul veli açısından da öğrenci açısından da evine en yakın okuldur. Özellikle anaokuluna ve ilkokula başlayan çocuklar için en uygun okul evine en yakın, mahallesindeki okuldur pek çok açıdan. Tabii bunun için eğitimde eşitliğin sağlanması gerekiyor. Yani her mahalledeki okul aynı nitelikte olacak ki, veli ve öğrenci başka yerleri tercih etmesin. Aynı ilçenin bile iki okulu arasında öğretmen niteliği, fiziksel yapı ve veli-öğrenci profili olarak uçurumlar söz konusuysa tabii ki veli ve öğrenci başka okullara yönelecektir. Bırakın farklı okulu, aynı okulda bile veliler, öğretmen nitelikleri arasında fark olduğundan çocuklarının istedikleri öğretmene düşmesi için torpil aramaktadırlar.

Okullarımız ve Öğretmenlerimiz Arasındaki Nitelik Farkını En Aza İndirmeliyiz

Eğer okullarımız ve öğretmenlerimiz arasındaki nitelik farkını en aza indirmezsek, velilerin ve öğrencilerin başka okullara olan ilgisini azaltamayız. Çocuk kendi evine en yakın okula giderse öncelikle trafikte, servislerde boşa zaman harcamayacaktır. Ve çocuklar sabahın köründe kalkmayacaklardır. Bu yaş grubu bu zamanını uyumaya, oynamaya harcayabilir. Bunun için MEB devlet okulları arasındaki eğitim düzeyi, fiziksel donanım ve öğretmen niteliğinden kaynaklanan farkları en aza indirmelidir. MEB, okullar arasındaki bu farkları kapatmadığı sürece, valiler istedikleri kadar adrese ve faturaya dayalılık anlamında genelge çıkarsınlar, veliler ne yapıp edip, bir yolunu bulup çocuklarını istedikleri okula gönderiyorlar.

MEB Okul Düzeylerini Eşitlemek Zorundadır

Okul müdür ve müdür yardımcılarımız bu hengâmeden ve enerjilerini boşa harcamaktan ancak MEB’in okul düzeylerini eşitlemesiyle kurtulur. MEB özellikle okul öncesi ve ilkokulda okul bazlı bütçe uygulamasına geçerek okul düzeylerini eşitleyebilir. Aksi takdirde okullarda sınıfsal ayırımlar ve öğretmelerin deyimiyle elek altı sınıflar denen sınıflar oluşacaktır. Okullarda maalesef bağış yapanların çocukları belli sınıflara diğerleri belli sınıflara alınabilmektedir. Umarız okullarımız ABD’deki gibi zenci-melez-beyaz okullara dönüşmez.Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN