KAYNAK – BİRGÜN

Temel amaç nitelikli, üretime dayalı bir eğitim kalkınması olmalıdır. Ülkemiz eğitim alanında ilerde böyle sorunlar yaşamamak için aklın ve bilimin ışığında gerekli eğitim hamlelerini yapıp, liyakate dayalı eğitim kadroları oluşturmak zorundadır.

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından ülkemizde OHAL ilan edilmiştir. OHAL kapsamında çıkarılan 667, 669, 672, 673, 674, 675 ve 676 sayılı KHK’ler eğitimle ilgilidir. Eğitimimiz sadece OHAL’de değil herhalde var olmayı başarmak zorundadır. Bu KHK’ler ile MEB personelinin bir kısmı görevden alınmış, eğitim öğretim kurumları kapatılmış ve devredilmiş, öğrenciler nakledilmiş, askeri eğitim öğretim kurumları düzenlenmiş, AB bursları iptal edilmiş, yurt dışına gidecek akademisyen ve öğrencilerin izinleri iptal edilmiş ve bir kısmı geri çağrılmış, ÖYP ile ilgili değişiklikler yapılmış, rektör seçimleri değişmiş, tüm dekanlar istifa etmiş ve okul kütüphaneleri kapatılan yayınevi kitaplarından temizlenmiştir.

672 nolu KHK ile çoğunluğunu öğretmenlerin oluşturduğu 28 163 personel MEB’deki görevlerinden çıkarılmıştır. Yine aynı KHK ile Yüksek Öğretim Kurumlarında görev yapan 2346 öğretim elemanı da görevinden çıkarılmıştır. 667 nolu KHK ile 15 vakıf üniversitesi, 1060 özel öğretim kurumu ve 820 öğrenci yurdu kapatılmış ve bu kurumların tüm mal varlıkları hazineye devredilmiştir. Kapatılan kurumlarda öğrenim gören yaklaşık 138 bin öğrenci devlet okullarına veya özel okullara nakledilmiştir. Kapatılan Yüksek Öğretim Kurumlarındaki 65 bin öğrenci devlet üniversitelerine ve vakıf üniversitelerine yerleştirilmiştir.

Askeri eğitim öğretim ise 669 nolu KHK ile düzenlenmiştir. Harp akademileri, askeri liseler ve ast subay hazırlama okulları bu KHK ile kapatılırken, Milli Savunma Bakanlığına bağlı Milli Savunma Üniversitesi kurulmuş, GATA’ya bağlı yüksek öğretim birimleri Sağlık Bilimleri Üniversitesine devredilmiştir. Askeri liselerde okuyan 5000 öğrenci diğer liselere yönlendirilmiş, askeri meslek yüksek okulundaki öğrenciler diğer yüksek öğretim kurumlarına yerleştirilmişlerdir. Askeri sağlık alanında okuyan tüm öğrenciler yine aynı KHK ile kurulmuş olan Sağlık Bilimleri Üniversitesine yönlendirilmişlerdir.

Yükseköğretimin OHAL’iAB bursu olan Jean Monnet Burs Programı iptal edilmiştir. 673 nolu KHK ile 158 lisansüstü öğrencinin yurt dışı eğitim bursu iptal edilmiştir. 674 nolu KHK ile araştırma görevlilerinin kadro statüleri daimi kadro olan 33/a’dan geçici kadro olan 50/d statüsüne dönüştürülmüştür. 676 nolu KHK ile rektörlük seçimleri kaldırılmıştır. Bunun yerine rektörler artık, devlet üniversitelerinde YÖK’ün önereceği 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacaktır. Aynı KHK ile vakıf üniversitelerindeki rektör atamaları, mütevelli heyetinin yetkisinden çıkarılmıştır.

OHAL’in hali budur. Eğitimde evet bir OHAL ilan edilip eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Ama OHAL bu hale getirmemelidir. Temel amaç nitelikli, üretime dayalı bir eğitim kalkınması olmalıdır. Ülkemiz eğitim alanında ilerde böyle sorunlar yaşamamak için AKLIN ve BİLİMİN ışığında gerekli eğitim hamlelerini yapıp, liyakate dayalı eğitim kadroları oluşturmak zorundadır. Eğitimde de büyük işlere kendini adamış büyük fikirlilerle yürünür, büyük makam ve çıkar peşinde koşan yokken var olduklarını sanıp güç oyunları oynayıp makam ve güç için her şeyi yapanlarla değil. Geldikleri makamlardan güç alanlar makamları gidince bir hiç olacaklarından makamları gitmesin diye eğitimden başka her şeyle uğraşırlar. Oysa ki bir ülkenin geleceği eğitimine bağlı olduğundan; unutmayalım ki bir eğitim sistemi kendisine yön veren eğitim yöneticileri kadardır.

TEILEN