Sınıfta Kalan Ne Öğretmenler Ne Eğitim Sistemi; Sınıfta Kalan Türkiye’dir. Ülkemizin Öğretmen Yetiştirme Politikaları Hızla Gözden Geçirilmeli ve Eğitim Fakülteleri Yeniden Yapılandırılmalıdır.
Öğrencilerle sohbet eden Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz. “Öğretmen olmak isteyen var mı?” diye sorduktan sonra öğretmenliğin en iyi meslek olduğu ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “İstanbul Üniversitesi’nde Türkiye’de itibarlı mesleklerle ilgili bir araştırma yapıldı ve öğretmenlik; doktorluk, öğretim üyeliği ve hakimliğin ardından dördüncü sırada geldi. Bu öğretmenliğin toplum nezdindeki algısının iyi bir yerde olduğunu gösterir. Ben başarılı öğrencilerimizin hepsinin, öğretmenliği tercih etmesini isterim.” Bakanın bu açıklamaları 2017 ÖABT verilerinin açıklandığı şu günlerde, en iyi meslek öğretmenlik mi sorusu bağlamında, sözleşmeli, ücretli ve mülakatla öğretmenlik alımlarını ve öğretmenin saygınlığı konusunu yeniden tartışmaya açtı.
2017 ÖABT Verileri Ne Anlatıyor?
2017 ÖABT sonuçlarına göre geçen sene tartışmış olduğumuz öğretmen niteliği probleminin devam edeceği anlaşılıyor. 2017 ÖABT verileri bize pek çok şeyi anlatıyor. Sınava giren aday sayısının 2016 yılına göre 40 binin üzerinde azaldığını görüyoruz. 95 puan ve üstü alan öğretmenlerin bile sözleşmeli ve mülakatla alımlarının yapıldığı bir sistemde atanmak için torpil aradığını düşünürsek, bu tür bir alım yöntemine güvenin kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu mülakat uygulamasının güveni sarstığı gibi öğretmen adaylarının özel sektördeki eğitim alanına ve farklı iş kollarına yöneldiğini söyleyebiliriz. Ama asıl vahim nokta öğretmen adaylarının Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi netlerinin düşük çıkmasıdır. Bu, öğretmenlik yapacak adayların kendi alanlarını bilmediği anlamına gelmektedir. Eğitim fakültelerinin iflas etmiş olduğunu bir kez daha anlıyoruz bu sonuçlarla. Yani eğitim fakültelerinin nitelik sorunu devam etmektedir. Matematik ve fen bilimlerindeki netlerinin düşüklüğü de bir başka tartışma konusudur.
Sınıfta Kalan Ne Öğretmenler Ne Eğitim Sistemi; Sınıfta Kalan Türkiye’dir
Yapılan öğretim programı değişiklikleri mükemmel olsa bile bunu uygulayan öğretmen nitelikli değilse uçamayız ya da öğretmen iyiyse öğretim programı kötüyse de öğretmen sonuç alır. Bu sonuçlardan eğitim fakültelerinin iflas ettiğini, bu yapı içinde yetişecek öğretmen adaylarının da nitelik açısından sıkıntılı olacağını düşünüyoruz. Bu kadar önemli bir sorun sadece röntgen çekmekle ve makyajla kapatılamaz.Ülkemizin öğretmen yetiştirme politikaları hızla gözden geçirilmeli ve eğitim fakülteleri yeniden yapılandırılmalıdır. Ülkemizde 90’ın üzerinde eğitim fakültesi olduğunu düşünürsek, sorun eğitim karar vericilerin demagojiyle geçiştiremeyecekleri kadar ciddidir. Tabela asmakla eğitim fakültesi olunmaz. Sınıfta kalan ne öğretmenler ne eğitim sistemi; sınıfta kalan Türkiye’dir.
Öğretmenlik BirİNCİ En İyi Meslek Olmalıdır
Hepimizin gönlü Sayın Bakan’ın ifade ettiği gibi öğretmenliğin en iyi meslek olmasını ister. Hatta araştırmalarda dördüncü sırada değil birinci sırada gelsin ister. Toplumdaki herkesin bir öğretmenin elinden geçtiği düşünüldüğünde öğretmenlik mesleğinin en iyi meslek olması tüm toplumda bir sıçramaya yol açacaktır. Ama bunun için öncelikle öğretmenliğin toplumda hak ettiği saygınlığı kazanması gerekmektedir. Bunun için de öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları iyileştirilmeli ve öğretmenlik tercih edilebilir bir meslek haline getirilmelidir. Öğretmenin atanamayanı, sözleşmelisi, mülakatla alınanı olmaz; niteliklisi olur. Öğretmen alımları KPSS puan üstünlüğüne göre ve güvenlik soruşturmasıyla olmalıdır. Sözleşmeli öğretmenler bir an önce aileleriyle bir araya getirilmelidir. Diğer tarafta atanamayan öğretmenler sorunu her yıl artarak büyümektedir. Öğretmenliğin en iyi meslek olması aynı zamanda öğretmen niteliğiyle de bağlantılıdır. Nitelikli öğrencilerin öğretmenlik mesleğini tercih etmesi için çeşitli teşvikler uygulanmalıdır. Öğretmenlik mesleğini tercih barajı daha üst sıralara çekilmelidir. Belirli bir puan barajını aşan öğrencilere de koşulsuz yükseköğrenim ve barınma bursları verilmelidir. Diğer taraftan öğretmenlerin sosyal yaşantılarını ve eğitimlerini olumsuz etkileyen mevcut sınav sistemi yeniden düzenlenmelidir. Eğitim fakültelerinde eğitimin niteliği arttırılmalı, öğretmen adaylarını yetiştirme süreçleri tüm boyutlarıyla ele alınmalıdır. Herkes öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarında öğretim üyesi olmamalıdır. Eğitim fakültelerinin 3. ve 4. Sınıflarında KPSS’ye hazırlık nedeniyle fiilen durma noktasına gelmiş eğitim sorununa acilen müdahale edilmelidir.
Ancak tüm bunlar yapılarak ÖABT sonuçlarıyla açığa bir kez daha çıkmış olan öğretmenlik programlarının nitelik sorunu çözülebilir ve toplum lideri öğretmenler yetiştirilerek Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın dediği gibi öğretmenlik en iyi meslek haline getirilebilir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…
