KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

MEB Değerler Eğitimini Çok Yönlü, Toplumun Tüm Kesimlerini Kucaklayacak Şekilde Yapmalıdır. Değerler Eğitiminin Estetik Yönü De Var.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz müzik sınıfında öğrencilerin performansını dinledikten sonra değerler eğitimiyle ilgili şöyle bir açıklama yaptı: “ Amacımız her öğrencinin bir enstrümanı çalabilecek seviyeye gelmesini sağlamak. Estetik değerlerimizin geliştirilmesi, değerler eğitimimizin bir parçasıdır. Değerler eğitimi dediğinizde herkes sanıyor ki, bunun manevi yönü var. Oysa değerler eğitiminin estetik yönü de var.” Sayın Bakan’ın da ifade ettiği üzere değerler eğitimi dendiğinde ülkemizde genellikle manevi yönü ağır basan bir eğitim akla gelir. Böyle bir algının niye oluştuğunun nedenini saklı tutmakla beraber belirtelim ki değerler eğitimi çok yönlü bir eğitimdir ve estetik yanı da olan bir eğitimdir. Estetik değerlerle ilgili eğitimin amacı; öğrencilerin kendilerine güvenen, sistemli düşünebilen, girişimci, planlı çalışma alışkanlığına sahip, estetik duyguları ve yaratıcılıkları gelişmiş bireyler olmalarını sağlamaktır. Şimdi bu bağlamda değerler eğitimi nedir, değerler eğitiminin estetik boyutu nedir ve aslında tüm bunların hizmet ettiği insanın karakter eğitimi değerler eğitiminin neresindedir sorularına yanıt bulmaya çalışalım.

Ahlaki, Kültürel ve Kişilik Yozlaşmalarını İyileştirmek ve Önleyebilmek Adına Değerler Eğitimi Büyük Önem Taşımaktadır

Son yıllarda kültürel yozlaşmayı önleyebilme adına ülkemizde ve dünyada eğitim programlarına değerler eğitimi konmuştur. Ahlaki, kültürel ve kişilik yozlaşmalarını iyileştirmek ve önleyebilmek adına değerler eğitimi büyük önem taşımaktadır. Toplumumuzda artan şiddet, değer yozlaşmaları, ahlaki erozyon eğitim yoluyla değerler eğitimini zorunlu bir hale getirmiştir. Daha iyi karakter sahibi çocuklar, empati yapabilen gençler, daha iyiye, güzele yönelip insani değerleri daha fazla ön plana çıkarabilirler. Değerin tek bir tanımını yapamadığımız için, değerlerin tek düze olmadığını söyleyebiliriz. Yani değerler toplumdan topluma değişebilir. Bir toplumda beğenilen bir değer, bir başka toplumda değer görmeyebilir. Bu anlamıyla Sayın Bakan’ın da ifade ettiği üzere herkes değerler eğitiminden farklı şeyler anlayabilmektedir. Bunun içinMEB değerler eğitimini çok yönlü, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak şekilde yapmalıdır. Birliğimiz, beraberliğimiz ve bir arada yaşama kültürü ön plana çıkarılmalı ve hiçbir toplum kesimi dışlanmamalıdır. TDK ’da üstün nitelik, meziyet, kıymet diye tanımlanan değerin pek çok tanımı bulunmaktadır. Ama genel olarak değer için ulaşılmak istenen hedef, arzu edilen tutum ve davranışlar diyebiliriz. Değerlerin ahlaki, tutumsal, dini, kültürel yanları da bulunmaktadır.

Değerler Ve Eğitimin Nasıl Bir İlişkisi Vardır?

Değerlerin eğitimle ilişkisi de, toplumlarda kültürel bozulma sonucu kötü davranışlara yönelen insan davranışlarını dönüştürebilme, empatiyi, saygıyı, adaleti vb.’nin okullarda öğretilmesi adına önemlidir. Yani eğitim öğretim aracılığıyla toplumumuzu ayakta tutan değerleri koruyup, sürdürüp aktarabiliriz. Değerler eğitim ortamının verimliliğini arttırmak, öğrenci ve öğretmenlerin sahip oldukları değerler yoluyla daha üst düzeyde eğitim verimliliği elde etmeleri için de hayatidir. Ailede başlayan değerler, toplum içinde okul yoluyla ve kitle iletişim araçlarıyla iyice pekiştirilir.

Değerler Eğitimi Felsefe Tarihinden Soyutlanamaz

Değerler eğitimi aslında tüm bir felsefe tarihinin; yani filozofların da ilgi alanıdır. Bu anlamıyla değerler eğitimi filozoflarda karakter eğitimi diye de adlandırılmıştır. Çünkü daha akıllı ve iyi birey ve vatandaşların bu yolla oluşacağı düşüncesi hakim olmuştur. Değerler eğitimi nedir sorusunun cevabı ise; okullarda öğrencilerin hayata hazırlanması, onların ahlaki gelişimlerine katkıda bulunmak ve onlarda olumlu bir benlik algısı oluşturmak için verilen eğitimlerdir. UNESCO’ya göre ise değerler eğitimi “ Çocukların ve gençlerin pozitif değerleri keşfedip geliştirmeleri ve kendi potansiyellerine göre ilerlemeleri için yürütülen eğitimsel gayretlerdir.” İşte bu tanımdan hareketle değerler eğitiminin temel anlayışı, evrensel boyutta kabul gören değerler olmasıdır. Yani temel değer diye nitelendirdiğimiz, başkalarıyla bir arada yaşamak için gerekli olan bireysel davranışlar ve evrensel değerler olmalıdır. Değerler eğitiminde aileye ve öğretmenlere de büyük roller düşmektedir.

Bakan’ın Dediği Gibi Estetik Değerlerimiz Geliştirilmeli, Öğrencilerimiz Sanatla İlgilenmeli, Birer Enstrüman Çalabilmelidir

Değerler eğitiminin Bakan Bey’in ifade ettiği üzere estetik yönü de bulunmaktadır. Estetik; duyum, duyular, algı, duygu ile algılamak gibi anlamlar taşır. Yani estetik duygusallığın sağlandığı bilgilerin bilimidir. Peki estetik değerler nedir o halde? Estetik değer deyince daha çok sanat eserindeki güzelliği anlamalıyız. Yani sanat felsefesi bağlamında öğrencilerimiz bir nesneyle ya da olayla karşılaştığında bir takım duygular yaşamalı ve hazlar alabilmelidir. Bu yönüyle de öğrencilerimizin karakter eğitimleri adına estetik değerler önemlidir. Bunun için de Bakan’ın dediği gibi estetik değerlerimiz geliştirilmeli, öğrencilerimiz sanatla ilgilenmeli, birer enstrüman çalabilmelidir.

Toplumumuzdaki yozlaşma ve bozulmaları önleyebilmek için değerler eğitimi daha fazla önemsenmelidir. Mesele değerler eğitiminin bağımsız bir ders olarak verilmesi ya da farklı derslerin içinde verilmesi değildir. Önemli olan planlı bir değerler eğitimi verilmesidir. Özgüvenli, bilinçli, empati gücü yüksek nesilleri değerler eğitimiyle oluşturabiliriz. Burada, temel değerler merkeze alınmalı, hiçbir toplum kesimi dışlanmamalı, yerel ve evrensel değerler dengesi iyi oluşturulmalıdır. İsmet Yılmaz’ın öngördüğü üzere çok yönlü, estetik yanı da olan; ama özellikle karakter eğitimini besleyen bir değerler eğitimi olmalıdır. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN