KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Öğrenciyi Okulda Adam Yerine Koymayıp, Değersiz Bir Atık Gibi Görmek Öğrenciyi Eğitimsel Süreçlerin Dşına Çıkarmak Olacaktır. Öğrenci Adam Yerine Konmak İster.

Geçtiğimiz haftalarda NASA, Gezegen Koruma Memuru pozisyonu ilanı vermiş, kimsenin aklına gelmeyecek şekilde de bu ilana 9 yaşındaki bir çocuk da başvurmuştur. Ama işin daha da ilginç ve eğitimsel yanı NASA 9 yaşındaki bu çocuğu bir birey olarak kabul etmiş, önemsemiş ve cevap vermiştir, eğitimin öğrenciye saygı olduğu ilkesinden hareketle. Dördüncü sınıf öğrencisi 9 yaşındaki Jack Davis kendini Galaksinin Koruyucusu olarak tanımlayarak NASA’ya yolladığı mektupta, bu işiçin kendisinin ne kadar uygun ve istekli olduğunu anlatmış. Ama NASA küçük çocuğu daha da heveslendirecek, onure edecek şekilde şu cümlelerin geçtiği yanıtı veriyor küçük çocuğa: “Geleceğin parlak bilim insanlarını ve mühendislerini bize yardımcı olmaları için her zaman arıyoruz; dolayısıyla umarım çok çalışırsın ve okulunda başarılı olursun. Birgün seni burada, NASA’da görmeyi çok isteriz.” Bu anlamıyla eğitim sistemlerinin başarılı olma nedenlerinden birinin öğrenciye saygı duymak olduğunu söyleyebiliriz.

İnsan Saygıyı Hak Eden Bir Varlıktır

Eğitim sistemlerinden bağımsız olarak insan saygıyı hak eden bir varlıktır. Bütün yaşamın insanla anlamlı olması ve dünyanın insana semah dönmesi boyutuyla da, bütün dünya insana hizmet için vardır. İşte öğrenciler de sadece insan olduğu için saygıyı hak eder. Buradaki amaç öğrenciye değerli bir varlık olduğunu hissettirmek ve öğrencinin ihtiyaçlarına karşı duyarlı olabilmektir. Eğitimin yanı sıra insanlar arasındaki böyle bir saygı insanlar arasındaki barışı artırarak, toplumun birarada uyum içerisinde yaşamasını da sağlar. Bizi tabii yazının özelinde öğrenciye saygı; yani eğitimde saygı daha fazla ilgilendiriyor. Filozof Emerson eğitimde saygıyı şu şekilde ifade eder: “ Eğitimin sırrı öğrenciye saygı göstermektir. Onun neyi öğrenip öğrenmeyeceğine, ne yapması gerektiğine karar vermek sana düşmez.” Emerson bu yönüyle öğrenci merkezli bir eğitim sistemine de işaret etmektedir. Yani merkezde öğrencinin olduğu etkileşimli bir sınıf ortamı, öğretmenin katılımcı, teşvik edici ve güdüleyici olduğu, öğrencinin sorumluluk alıp katılımcı olduğu, dersin ilişki içinde yürütüldüğü, sorgulama, buluş kavramlarının ön plana çıktığı, bireysel, kriterlere ve gelişime göre bir ölçme değerlendirmenin yapıldığı bir eğitim sistemi.

Öğretmen Öğrencisine Niye Saygılı Davranmalı?

Eğitim sisteminin ve özelde de öğretmenlerin daha iyi bir eğitim için öğrenciyi merkeze alıp, daha fazla önemseyip saygılı davranması gerekmektedir. Diğer taraftan öğretmen-öğrenci ilişkilerinde saygının egemen olmaması öğrencilerin kişilik gelişimine de zarar vermektedir.Saygı duyulan, önemsenen öğrenci kendine daha fazla güvenecek, sorumluluk alacak ve akademik anlamda da başarılı olacaktır. Aslında tam tabiri, “öğrenci adam yerine konmak isterdir. Öğrenciyi okulda adam yerine koymayıp, değersiz bir atık gibi görmek öğrenciyi eğitimsel süreçlerin dışına çıkarmak olacaktır. Unutmayalım; eğitim çocuğa saygı duymakla başlar.

Sonuç olarak eğitim sistemi içinde, özelde de okulda yönetici, öğretmen ve personelin öğrenciye saygı göstermesi, beraberinde güvene dayalı bir iletişim sürecini de getirecek ve buda gerek çocukların sağlıklı kişilik gelişimlerinin, gerekse de akademik başarının güvencesi olacaktır. Saygı duyulan öğrenci tüm eğitim süreçlerine daha fazla katılacaktır. Başarılı ve etkili okulların öğrencilerine saygı duyduğu, onları kazanmaya çalıştığı, onlara çocuk gibi değil yetişkin gibi davrandığı, kısacası onlara değer vererek, güven duyarak, iletişim kurarak insan gibi davrandığı araştırmalarla da ortaya konmuştur. Bu anlamıyla NASA’nın 9 yaşındaki bir çocuğu ciddiye alıp cevap vermesi, saygı duyması ,”eğitimin sırrı öğrenciye saygı duymaktır” diyen Emerson’un eğitim felsefesini özetlemesi ve bizim de eğitim sistemimizde örnek alıp, yaygınlaştırmamız adına önemli bir örnektir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN