KAYNAK – SENDİKA.ORG

Bir eğitim öğretim dönemini daha geride bırakıyoruz. Çok tartışmalı ve yoğun bir dönem oldu. Geçmişte yapılanları hatırlamak, geleceğe ışık tutmak adına dönem içinde olup bitenleri şöyle bir hatırlayalım. Neler mi oldu? 15 Temmuz Darbe Girişimi en çok eğitimi etkiledi. Eğitimde de OHAL yaşandı.

»Sözleşmeli öğretmenlik ve mülakat geldi.

»FETÖ içerikli 58 ders kitabı dağıtılmadı.

»Özel Öğretim Kurslarına bilim sınırlaması getirildi.

»40 bin personel ve öğretmen açığa alındı yada ihraç edildi

»Proje okulları ile başarılı okullara müdahale edildi.

»Dershane öğretmenleri KPSS’siz devlete atandı.

»Öğretmenlere performans sistemi geldi.

»Servis kazaları ve yemek zehirlenmeleri yaşandı.

»Tatiller ve kar tatilleri yaşandı.

»Başbakan okul öncesi eğitimin zorunlu hale geleceğini-2019 yılına kadar tam gün eğitime geçileceğini- 5.sınıftan itibaren İngilizce’nin zorunlu olacağını açıkladı.

»PISA 2015 sonuçları açıklandı ve günlerce bu başarısızlığın nedenleri tartışıldı. Sınavlardaki jokerlere hapis cezası getirildi, çıraklık eğitimi zorunlu ortaöğretim kapsamına alındı. Eğitim fakültelerine 240 bin başarı sıralaması getirilmesiyle kamuoyunda öğretmen niteliği tartışıldı. Son olarak da MEB’in müfredat taslağını açıklamasıyla eğitim tartışmaları iyice alevlendi.

Yoğun geçen bu eğitim öğretim döneminde ön plana çıkan bazı konuları ana hatlarıyla ele almaya çalışalım.

Eğitimin OHAL’i

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından ülkemizde OHAL ilan edilmiştir. OHAL kapsamında çıkarılan 667, 669, 672, 673, 674, 675 ve 676 sayılı KHK’ler eğitimle de ilgilidir. Bu KHK’ler ile MEB personelinin bir kısmı görevden alınmış, eğitim öğretim kurumları kapatılmış ve devredilmiş, öğrenciler nakledilmiş, askeri eğitim öğretim kurumları düzenlenmiş, AB bursları iptal edilmiş, yurt dışına gidecek akademisyen ve öğrencilerin izinleri iptal edilmiş ve bir kısmı geri çağrılmış, ÖYP ile ilgili değişiklikler yapılmış, rektör seçimleri değişmiş, tüm dekanlar istifa ettirilmiş ve okul kütüphaneleri kapatılan yayınevi kitaplarından temizlenmiştir.

Proje okullar

Hatırlanacağı üzere MEB, 2014-2015 yılında “proje okul” uygulaması başlatmıştı ve 155’in üzerinde okul proje okuluna çevrilmişti. Bu eğitim öğretim döneminde geçen yılki tüm tartışmaların gölgesinde, bu okullar eğitim öğretim yaptı. Proje okullarıyla ilgili 1 Eylül 2016 tarihli yönetmelikle; bu okulların amaçları, buralarda görev yapacak yönetici ve öğretmenlerde aranan şartlar belirtilmiştir. Bir okulun adının ve tabelasının proje okulu olması yeterli değildir. Buralara yapılan atama ve görevlendirmelerin toplumda tartışma yaratmaktan uzak, niteliğe dayalı, objektif olması gerekmektedir. Sendikaya ve belli bir görüşe göre değil bilime ve öğretmeye dayalı bir kadrolaşma olmalıdır.

İmam hatip öğrencileri mutsuz

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, ortaöğretim izleme ve değerlendirme raporunu geçen dönem açıkladı. Bu raporla; 2015-2016 eğitim öğretim yılı öğrenci devamsızlığı, akademik başarı, öğrenci disiplin durumu, temel liselere geçiş ve teknolojinin amacına uygun kullanımı gibi konular merkezli olarak, ortaöğretim düzeyinde değerlendirilmiştir. Bu raporun sonucunda pek çok veriye ulaşılmakla beraber en ilginç noktalardan biri devletin kendi raporuna göre; öğretmenlerin yarısı öğrencilerin okulda mutsuz oldukları için devamsızlık yaptıkları görüşünde. Bu raporun devamsızlık bölümünde; örneğin Anadolu İmam Hatip Lisesinde ve Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrencilerin okulda mutsuz olduğu için devamsızlık yaptığı görüşüne katılan öğretmen oranı yüzde 50 iken, bu oran Sosyal Bilimler Lisesi- Fen Lisesi ve Güzel Sanatlar Lisesinde yüzde 20.

Eğitim yöneticileri siyasete soyundu

Bu dönem eğitim ybürokratları siyasetçi gibi davranıp siyasetçi gibi açıklamalar yaptı. Kadınlardan Alevilere, Atatürk’e pek çok konuda sosyal medya hesaplarından açıklamalar yapan eğitimciler oldu. Çocukların eline idam ipi verenler mi dersiniz, laik olanları … ilan edenler mi dersiniz, kadınları doğrudan günahkâr ilan edip cehenneme gönderenler mi dersiniz. Hangi kademede olursa olsun bazı eğitim yöneticileri de makamlarını çay kahve içme-sosyalleşme-iş takibi yapma -adres olarak kullanma ve de buraları kullanıp bireysel iktidarları için güç devşirme yeri olarak görüp makamcılık oynamaktadırlar. Yöneticilerin bir kısmı bir yerlere daha şirin görünüp liyakat dışı yükselme derdindeyken öğretmenlerde böyle bir şeyin görülmesi ise eğitim etiğinin önemini bir kez daha gösteriyor. Bu tip insanları motive eden diğer ana faktör ise bu tip hakaret edenlerin ödül gibi terfi ettirilmeleri veya vekalet olan kadrolarının asalete çevrilmesidir.

Öğretmenin sözleşmelisi olmaz

En son öğretmen alımında yeni bir uygulama olarak sözleşmeli öğretmen alımına geçilmiş ve bu öğretmenlerde mülakatla alınmıştır. Öğretmenin sözleşmelisi, ücretlisi olmaz, kadrolu ve niteliklisi olur. Ayrıca mülakatla öğretmen alımı yanlış bir uygulamadır. Mülakat demek torpil demektir. Diğer taraftan mülakatların kamera kaydı bile alınmamıştır. KPSS ‘den yüksek puan alıp güvenlik soruşturmasını geçmesine rağmen elenen adaylar olmuştur. Diğer bir önemli öğretmen sorunu ise atanmayan öğretmenlerdir.

Yurtlarda yanan geleceğimizdir, yüreklerimizdir

30 Kasım 2016’da Adana’nın Aladağ ilçesindeki Süleymancılar cemaatine ait yurtta 11 kız çocuğumuz hayatını kaybetmiştir. Öğrencilerimizin yurt sorunu gün geçtikçe daha da ağırlaşmaktadır. Bu sorun bir an önce çözülmelidir. Yurt ve barınma öğrencilerimizin en temel haklarındandır. Bu çocukları başka gruplara teslim edemeyiz, devlet sosyal hukuk devleti olmanın bir gereğ olarak kendi gençlerine sahip çıkıp yurt sorununu çözüp bu gençleri himaye etmek zorundadır.

Müfredat

Kısa süre önce açıklanan müfredat taslağında yer almayan evrim, Atatürk, İnönü tartışmaları devam ediyor. Bu anlayışla bugün bu dönemin son zili çalacak.

TEILEN