KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Aşk Olsun Sana Çocuk Aşk Olsun, Tüm Eğitim Senin Gibi Olsun…

Herkese Etik Dersi Veren Liseli…

Televizyon kanalında bir kız öğrenci konuşuyor. O kadar sade, samimi ve dürüst ki… Bir an yaptığınız tüm işleri bırakıp onun o berrak, özgüvenli ve de coşkulu sesine kilitleniyorsunuz. Hikâyesini dinledikçe umutlanıyor ve mutlu oluyorsunuz. O bir lise son sınıf öğrencisi. Ama o herkese öyle bir ders verdi ki; bence tüm insanlığa hak ettiği ontolojik değeri yeniden atfeden ve de hatırlatan bir ders. Bu öğrencimiz ki bence verdiği dersle öğretmenimiz, İzmir Amerikan Koleji’nden bu yıl mezun olmaya hazırlanan Nil Çakırca. O tüm insanlığa dürüstlüğün ve samimiyetin, olduğun gibi olmanın büyüklüğünün dersini verdi.

Ya Olduğun Gibi Görün; Ya da Göründüğün Gibi Ol

Hani Mevlana” Ya Olduğun Gibi Görün; Ya da Göründüğün Gibi Ol” der ya… İşte bu kızımız bize bunun önemini bir daha gösterdi. Şimdi gelelim Nil Çakırca’nın öyküsüne. Bu kızımız ABD’nin Harvard Üniversitesi’nden yüzde yüz burs kazandı. Onun bu bursu kazanmasında etkili olan ise Whatsapp’sız ve telefonsuz yıllarını anlattığı kompozisyonu. Harvard’a yılda kırk bin kişi başvuruyor ve bunlardan sadece beş yüzü farklı oranlarda burs kazanıyor. Harvard’da ekonomi ve hukuk okumak isteyen Nil 4 yıl için bir milyon liralık burs kazandı.

Herkese Etik Dersi Veren Liseli…

Bu öğrencimiz elbette akademik anlamda başarılı bir öğrenci; ama onun bu bursu kazanmasında en önemli faktör yazdığı kompozisyon oluyor. Bu konuyla ilgili pek çok yorum yapılabilir; ama bence en önemli nokta yazdığı kompozisyondaki dürüstlüğü ve samimiyetiydi. Nil Çakırca bize, hepimize Mevlana’nın ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol ilkesinden hareketle, olduğu gibi görünerek; yani dürüst ve samimi olarak kazandığı başarıyla, dürüst ve samimi eğitimin önemini göstermiştir. Onu başarıya yani dürüst ve samimi eğitimin zaferine götüren kompozisyonda “ilk telefonunu çok geç yaşlarda aldığından, arkadaşlarının Whatsapp mesajlarından haberi olmadığı için onların esprilerine gülemediğinden, iyi bir eğitim aldıktan sonra bir gün Türkiye’ye dönüp diğer çocukların da hak ettikleri eğitimi almaları için elinden geleni yapacağından, Türkiye’deki pek çok çocuğun eğitim ve sınav sisteminden dolayı ve maalesef hayal kurmadıklarından, kendilerine uygun olmayan üniversitelere sadece sınav sonucuna göre girdiklerinden vb.” pek çok şeyden bahsetmiş.

Etik Zekâya Galip Gelmiştir

Televizyonda kendi öyküsünü o kadar dürüst, samimi ve candan anlatıyor ki. Onun öyküsü aynı zamanda bir etik öyküsüdür. O bize etik olmayınca sadece zekânın insanların üzerine bombaları nasıl yağdırabileceğini bir kez daha göstermiştir. İnsanlar zeki olabilirler; ama dürüst, samimi ve iyi niyetli olmayınca zekâ bir canavara dönüşebilir. Nil’in öyküsü zekânın ve akademik başarının yanında dürüst ve samimi eğitimin zaferidir. Bu bize etiğin zekâya galip gelmesi gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Kızımız röportajında annesinin ona aldığı çello ve piyano ile nasıl kendi içine döndüğünü, kendi kendini nasıl keşfettiğini de anlatıyor.

MEB Nil Çakırca’ların Sayısını Arttırmalıdır

Milli Eğitim Bakanlığımız Nil Çakırca’ların sayısını arttırmalıdır. Yani etik eğitime hâkim kılınmalıdır. Samimiyetin, dürüstlüğün de akademik başarı kadar önemli olduğunun altı çizilmelidir. Diğer taraftan bakanlığımız bu tip çocukları onure ederek diğer çocuklarımızı da bu konuda teşvik edebilir. Bir çocuğumuz olmalı, adı Nil olmalı, Nil kadar dürüst Nil kadar samimi Nil kadar başarılı. Aşk olsun sana çocuk aşk olsun sana Nil, tüm eğitim tüm çocuklarımız senin gibi olsun, dürüstlüğün ve samimiyetin adı eğitim olsun Nil olsun, tüm çocuklarımız senin gibi olsun emi…

TEILEN