CUMHURBAŞKANININ KALDIRILMALI DEDİĞİ TEOG KALDIRILABİLİR Mİ?

Cumhurbaşkanı, TEOG sınavlarının kaldırılmasıyla ilgili, okulların açılmasına iki gün kala ve TEOG’la ilgili bu yılki takvimler ilan edilmiş ve süreçler işlerken şöyle bir açıklama yaptı: “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lazım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı. Okursun, sene içinde notların bellidir, bu notlarınla beraber yürürsün. Gelirsin üniversite sırasına, oradan da girersin üniversite imtihanlarına. Üniversite imtihanından da sosyalde, sayısalda başarı durumun neyse, bu başarıya göre girmen gereken yer nereyse girersin.” Cumhurbaşkanının bu açıklamasını pek çok açıdan değerlendirmek gerekiyor. Öncelikle MEB eğitimin ve de bu konunun uzmanı ve otoritesi olarak; hemen sınavı kaldırma çabası içine girmemelidir. Cumhurbaşkanına mevcut sistemin eksilerini, artılarını, sınavın bütüncül bir bakış açısıyla, veriye dayalı olarak tüm eğitim sistemini etkileyecek bir reformla kademeli olarak nasıl kaldırılabileceğini, nota ve performansa dayalı bir sistemin zorluklarını anlatmalıdır.

Sınavsız Bir Eğitim Sistemi Mümkün Müdür?

Aylar önce “Sınavsız bir eğitim sistemi mümkün mü?” diye bir yazı kaleme alarak; herkesin sınavlardan şikâyet ettiğinden, öyle ya da böyle bir ölçme değerlendirme olacaksa; ideal ölçme değerlendirmenin nasıl olacağından, öğrencilerin tost ile test arasına sıkıştığından uzun uzun bahsetmiştik. Öncelikle tabii ki Cumhurbaşkanı ülkemizin eğitimiyle ilgili yol gösterici fikirler beyan etmelidir. Ama bu konuda uzman ve otorite kurum MEB olmalıdır. Cumhurbaşkanının bu açıklamaları eğitim sistemini ve sınavları tartışmak ve eğitimi birinci gündem haline getirmek adına önemlidir. Tabii ki sınavlar kalkmalı ve en aza inmeli; ama öyle ya da böyle bir ölçme değerlendirme olmak zorunda. Bu açıklama MEB’in açık uçlu TEOG sorularını yayınladığı gün gelmiştir. Elbette; bütüncül bir bakış açısıyla, komple bir sistem değişikliğiyle, belli bir plan program doğrultusunda tüm paydaşların ve uzmanların katkısıyla, uygun zamanlarda kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılarak değişiklikler yapılabilir.

TEOG’la İlgili Şu An İşlemekte Olan Bir Süreç Var

TEOG’la ilgili, bu yıl için takvimler ilan edilmiş ve süreç devam ederken bu açıklamanın gelmesi; kamuoyunda, TEOG öğrenci ve velilerinde nasıl bir motivasyona yol açar, düşünebiliyor musunuz? Şu an hepsi, sınav ha kalktı ha kalkacak moduna gireceklerdir. Oturmuş bir sistem ha deyince kaldırılamaz. Ciddi genç nüfusa sahip bir ülkeyiz, bu nedenle de her koşulda bir yerleştirme sistemi, adı ne olursa olsun, olmak zorundadır. Ayrıca; bu sene bütün sistem oturmuş ve belliyken, bu kadar kısa sürede, akşamdan sabaha bu sistem değiştirilemez. MEB acil bir şekilde bu sene değişmeyeceği açıklamasını yaparak veli ve öğrencileri rahatlatmalıdır. Ayrıca MEB’in açık uçlu sorular da dâhil olmak üzere, uzun vadeli, sınavı kaldırmaya yönelik önemli çalışmaları vardı. Bu kadar birikim bir anda çöpe atılamaz. MEB, ısrarla, bunun bir merkezi sınav olmadığını; sadece soruların standardizasyonu yakalayabilmek adına merkezden geldiğini anlatmaya çalıştı durdu ısrarla. Diğer taraftan öğrenciler heyecan yapmasın diye kendi okullarında sınava giriyorlar. Ve bu sistemin bir ayağı da öğrencilerin merkezden gelen sınavların yanı sıra kendi sınıf sınavlarına girmeleridir.

MEB’in Sosyal Etkinliklere Ek Puan Uygulaması Önemliydi

MEB, TEOG sistemine katkı adına, yıl içerisinde; okul sadece dört duvarla çevrili tepesinde dam olan yer değildir, okul her yerdir, sırasında orman, sırasında dağ başı, öğrenmenin, bilginin olduğu her yer okuldur diyerek, ders dışı sosyal, kültürel, sportif ve bilimsel etkinliklere veya kurslara katılan öğrencilere temel eğitimden ortaöğretime geçişte ek puan uygulamasını getirdi. MEB’in bu yeni uygulamasıyla öğrencilerimiz sadece akademik değil; çok yönlü yetişeceklerdir. MEB TEOGa yönelik tüm bu olumlu çalışmaları yaparken bir anda bu sistem kaldırılamaz.

Kısaca TEOG’a Dair

Şimdiki sürece, 15 yıl içerisinde, sınav sistemi 3 defa değiştirilerek gelinmiştir. Sırasıyla 2000 LGS, 2004 OKS, 2008’de SBS ve 2013’te TEOG sistemine geçilmiştir. İşte bu geçiş süreçleri bize yeni bir sisteme geçişin ani bir sıçramayla olmaması gerektiği, daha dikkatli davranılması gerektiğine işaret ediyor. Yani; tüm boyutları akla, bilime uygun olarak, eğitimcilerin denetiminde değişimler yapılmalıdır. TEOG’un kaldırılacak olması kulağa hoş gelebilir; ama bu sistemi de arar bir duruma düşmemek için de çok acele edilmemelidir. Sistem öyle bir kurgulanmalı ki; okullardaki şişirme notlardan torpile, kontenjan şişmesine problemler yaşanmamalıdır. Bütün okulların niteliğini aynı seviyeye getirip, eğitimdeki fırsat eşitliklerini gidermediğimiz sürece sorunlar kaçınılmazdır. Köklü okullara giriş, mahalle okulları arası farklar vb. pek çok sorunun da çözümünün olması gerekiyor, bu reformda…

Merkezi Sınavlara Bağlılık ve Merkezi Sınavların Önemi Zaman İçerisinde Azaltılmalıdır

Tamamen ölçme ve değerlendirme yapmayı kaldırıyorum diyemezsiniz, bunun yerine öğrencilerimizin ilgi, yetenek ve becerilerini ön plana çıkaracak bir değerlendirme yapılmalıdır. Ve bu TEOG sorunu bütün kademeler ve kademeler arası geçişlerde köklü bir değişime, bütüncül ihtiyaç analizine, verilere dayalı olarak gidilerek çözülebilir. Ve bu yapılırken kitleselliğin yerine bireysellik ön plana çıkarılmalıdır. Herkese benzer eğitim verme yoluna gidilmemelidir. Bu üst başarı seviyesindeki öğrenciyi de orta seviyeye çeker. Nitekim her öğrencinin eğitim kariyer planı ve akademik gelişimi aynı değildir. Merkezi sınavlara bağlılık ve merkezi sınavların önemi zaman içerisinde azaltılmalıdır.

MEB biran önce gerekli açıklamaları yapıp kamuoyunu rahatlatmalı, Cumhurbaşkanı ile görüşüp yaptıkları çalışmaları ve konunun tüm boyutlarını aktarmalıdır. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…