KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Öğretmenin Ücretlisi-Sözleşmelisi Olmaz, Niteliklisi-Kadrolusu Olur

Yan köşedeki köşe arkadaşım, değerli eğitimci, eğitimin duayenlerinden eğitimci yazar Alaaddin Dinçer “Ücretli Öğretmenlik MEB’in Can Simidi Oldu” diye bir yazı kaleme aldı. Ama ne kaleme almak. Yazı Cumhuriyet’ten Birgün’e, ODATV’ye, Evrensel’e,T24’e pek çok yerde haber oldu, bu konuyla ilgili pek çok tweet atıldı, milletvekilleri soru önergeleri verdi. Dinçer, yazmak için yazan bir entelektüel ya da sırf eleştirmek için eleştiren bir yazar değildir. Alandan gelen ve ciddi bir eğitim teorik birikimi olan Dinçer, eğitim olaylarına tarihsel süreci içerisinde, eleştirel, bütüncül ve objektif bakan, aynı zamanda çözüm önerileri de öneren bir yazardır. Bu bakışıyla da MEB’in yaptığı güzel işleri destekleyen, gerekli yerleri eleştiren ve yapıcı bir tutum sergileyen bir beyindir. Kaleme aldığı yazının merkezinde ücretli öğretmenlik vardı. Bu yazıyı da kıymetli Alaattin Dinçer’in çalışmasının verileri ışığında kaleme alacağız.

Eğitimde Başarı Nitelikli Öğretmenlerle Yakalanır

Sayın Cumhurbaşkanı yaptıkları konuşmalarda sürekli eğitimde daha başarılı olmamız gerektiğini söylüyorlar. Bu bağlamda da büyük emekler verilerek tartışmalı bir şekilde müfredat (öğretim programı) değişikliği gerçekleştirildi. Daha önceden de yazdığım üzere eğitimdeki başarının en önemli faktörü öğretmendir. Yani eğitimdeki başarıyı nitelikli öğretmenlerle yakalayabiliriz. Cumhurbaşkanı’nın eğitimde istediği başarıyı ve müfredatı uygulayıp başarıyı yakalayacak olan da, nitelikli öğretmenlerdir. Bu yönüyle bu amaçlara ücretli öğretmenlerle ulaşılamaz. Alaaddin Dinçer Hoca’nın yazısı Türkiye’nin ücretli öğretmen gerçeğini ortaya koymak adına da önemlidir. Bu tartışmalar yaşanırken dünde Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bu yıl öğretmen ataması öngörülmediğini, atamaların 2018’de yapılacağını söyledi. Yılmaz, “2018 yılında öğretmen ataması yapacağız. Bütçe Meclis’e sunulsun, Meclis’ten çıkacak rakamı da dikkate alarak 2018 yılında öğretmen atamasını gerçekleştireceğiz.” dedi.

Öğretmen Açığı Sorunu Çözülmelidir

Uzun zamandır eğitimimizin en önemli sorunlarından biri öğretmen açıklarıdır. Bu gidişle uzunca bir zaman da konuşulacağa benziyor. Sayın Bakanımız son bir buçuk yılda atanan toplam öğretmen sayısını söyleyerek sürekli 70 bin öğretmen atandığını söylüyor. Bakanımız bunu haklı olarak yapılan iyi işleri ortaya koymak için söylüyor. Ancak tablo bunun ötesindedir. Bakan Bey’in söylediği 70 bin öğretmen kadrosu vereceğimiz şu verilerle zaten kapanmıştır. Son bir yılda yaklaşık 23 bin öğretmen emekli olmuş, 33 bin öğretmen ihraç edilmiş, 7 bin küsur öğretmen açıkta beklemekte ve bu süre zarfında yaklaşık 5 bine yakın öğretmen idareci pozisyonuna geçmiştir. Tüm bu rakamları topladığımızda Sayın Bakan’ın yeni aldık dediği 70 bin öğretmen sanki hiç alınmamış gibi oluyor. Yani zaten 70 bin atama yapılmadan önceki öğretmen açığı devam etmektedir.

Öğretmen Açığı Yoksa Ücretli Öğretmen İlanları Niye Veriliyor

Dinçer’in araştırması ilginç verileri açığa çıkarıyor. Yakında yeni eğitim-öğretim dönemi başlıyor. Madem öğretmen açığımız yok, o halde Dinçer’in araştırmasındaki ücretli öğretmen alım ilanları neyin nesidir. Eğitimin öğretmen demek olduğunu düşündüğümüzde, okullar açıldığında bazı öğrencilerimiz yollarına ücretli öğretmenlerle devam edeceklerdir. Araştırmaya göre an itibariyle İstanbul’un 39 ilçesinin 36’sı, Ankara’nın 7 ilçesi, İzmir’in 16 ilçe milli eğitim müdürlüğü internet üzerinden ücretli öğretmenlik ilanı vermiş durumdadır. Üstelik bu ilçeler içinde Beşiktaş, Yenimahalle, Karşıyaka gibi ilçeler de vardır. Bu veriler sadece 3 büyük şehre ait. Varın diğer bölge ve ilçeleri siz düşünün.

Eğitimde Başarı Niye Ücretli Öğretmenlerle Sağlanamaz

Ücretli öğretmenlik konusu bu işin taşeronluk olduğu tartışmasının ötesinde, pedagojik bir önem de taşımaktadır. Ücretli öğretmenler iki yıllık meslek yüksekokulu mezunlarından bile seçilebilmektedir. Ücretli öğretmenler mülakat da dahil herhangi objektif bir kritere tabi tutulmaksızın seçilmektedirler. Diğer taraftan ücretli öğretmenler okullarda geçici olduklarından, yaşam şartları çok iyi olmadığından, özlük hakları açısından güvende olmadıklarından eğitim öğretim motivasyonları düşük olmaktadır. Yine aynı şekilde yöneticiler, diğer öğretmenler ve öğrenciler de ücretli öğretmenlere düşük motivasyonla yaklaşmaktadırlar. Ücretli öğretmenler geçici süreli çalıştırılmakta ve ek ders ödeme sistemine göre çalışmaktadırlar. Tüm bu nedenlerle eğitimde başarıyı ücretli öğretmenlerle sağlayamayız.

Ücretli Öğretmenlik Kadroları Siyasiler ve Eğitim Ağaları Tarafından Bir Rant Aracı Olarak Görülmektedir

Mevcut İktidar Son On Beş Yılda Öğretmenlerin Üçte İkisini Atadığı Gibi Yeni Öğretmenler de Atayabilir

Sayın Bakan en son bir soru önergesine verdiği yanıtta 81 bin öğretmene ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir ve mevcut iktidar haklı olarak, sürekli olarak, bir övgü kaynağı olarak öğretmenlerin üçte ikisinin kendileri döneminde atandığını vurgulamaktadır. Bunu yapan iktidar, pekâlâ yeni 30 bin öğretmen alabilir. Böylelikle hem atama bekleyen öğretmenlerin bir kısmına müjde verilmiş olur; hem de yeni eğitim öğretim yılına yeni bir nefesle girmiş oluruz. Ücretli öğretmenlikle ilgili önemli başka bir sorunsa, ücretli öğretmenliğin siyasiler ve eğitim ağaları tarafından kendi bölgelerinde siyasi bir rant aracı olarak kullanılmasıdır. Yeni 30 bin öğretmen ilanına çıkılması gerektiğini MEB yetkililerine ilettiğinizde, haklı olarak, en çok biz istiyoruz yeni öğretmen atamasını ama kadroları Maliye Bakanlığı veriyor, diyeceklerdir.

Milli Eğitim Bakanı sürekli eğitimdeki başarının diğer tüm alanları da etkilediğinden bahsetmektedir. Bunun için de devlet mezun olan her mühendisi atayamayabilir; ama uygun bir istihdam politikası uygulayarak her öğretmeni atamalıdır. Çünkü Bakan’ın da dediği gibi eğitimdeki başarı diğer tüm alanları da etkiler. Cumhurbaşkanı’nın sözünü ettiği eğitimdeki başarıyı ve bunca zahmet verilerek hazırlanan müfredatın başarısını kadrolu ve nitelikli öğretmenlerle yakalayabiliriz. İşte ihtiyaç duyulan bu yeni 30 bin öğretmen kadrosunun maliye tarafından tahsis edilmesi ve bu anlamda MEB’in elini güçlendirmek için kamuoyu oluşturmalı ve MEB’e destek olmalıyız. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN