KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Orta Boy Bir Şehrimizin Nüfusu Kadar Olan Yerden Bilim İnsanı Çıkmasının; Bizim, Bunların Gerisinde Kalmamamızın Nedeni Nedir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür Sanat Özel Ödülleri töreninde, eğitimle ilgili kısımları da olan bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının eksene alıp yazıyı yazacağım kısmı şu şekildedir: “Geçtiğimiz 15 yılda, eğitim öğretim ve kültür konusunda, nispeten,  geri kalındığı hususunda hep hayıflanıyorum. Demek ki; bir şeyleri eksik bırakmışız. Önümüzdeki dönemde, bu eksiklikleri tespit edip ortadan kaldıracağız. “ Evet, Cumhurbaşkanı, bizi ilgilendirdiği kısmıyla, eğitim ve öğretimin son 15 yılına dair öz eleştiride bulunuyor ve bir şeylerin eksik bırakıldığını söylüyor.

Geleceğe Güzel Bir Miras Eğitim Öğretimle Bırakılır

Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının geleceğe güzel bir mirasın eğitim öğretimle bırakılabileceğini belirttiği kısmı ise şu şekildedir: “Geçmişin kayıplarını telafi etmenin yanında, geleceğe miras bırakacak eğitim-öğretim ve kültür politikalarını hayata geçireceğiz. Gençlerdeki, çocuklardaki heyecanı, şevki, coşkuyu gördükçe, gelecek konusundaki umudum, güvenim katlanarak artıyor. Bize düşen ise; bu büyük potansiyelin en doğru, en verimli şekilde değerlendirilmesini temin edecek altyapıyı kurmak ve içeriği oluşturmaktır. Kültür-sanat alanında varlık göstermenin yolu da eğitimden geçiyor. Allah vergisi olan kültür ve sanat kabiliyetlerinin keşfi ve geliştirilmesinin, ülke içinde ve dışında bilinmesinin, görülmesinin sağlanması hususunda devlete önemli görevler düşmektedir.” Cumhurbaşkanı, bu kısımda; geleceğe güzel bir mirasın eğitim-öğretim yoluyla aktarılacağını vurguladığı gibi, eğitim ve kültür ilişkisi üzerinde de durmuştur.

Orta Boy Bir Şehrimizin Nüfusu Kadar Olan Yerden Bilim İnsanı Çıkmasının; Bizim, Bunların Gerisinde Kalmamamızın Nedeni Nedir?

Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının, evlatlarımızın bilim ve sanatta nasıl ileriye gitmeleri gerektiğine dair saptamalarda bulunduğu kısmı ise şöyledir. “Bugün, gelişmiş ülkelerin, spordan sanata her konuda, daha okul öncesinden başlayarak, çocukların eğilimlerini, kabiliyetlerini, ilgilerini tespit etmeye yönelik mekanizmalar kurduklarını biliyoruz. Ülkemizde, benzer bir yaklaşımı hayata geçirmemiz gerektiğine, çok daha farklı bir şekilde inanıyorum. Yani; anasınıfından itibaren ilkokul, ortaokul ve hatta lise yılları boyunca, sürekli öğrencilerimizin yeteneklerini ve yönelimlerini belirlemek üzere çalışmalar yapmalıyız.Bizim, şöyle orta boy bir şehrimizin nüfusu kadar yerden onca sporcu, sanatçı, bilim insanı çıkarabiliyorken; Türkiye’nin 81 milyonluk demografik varlığıyla, bunların gerisinde kalıyor olmasını anlayabilmek, hazmetmek mümkün değildir. Bizim insanımız; çalışkan, kabiliyetli ve fedakârdır. Bu durumda; sorunu, insan keşfetme ve insan yetiştirme sistemimizde, daha doğrusu sistemsizliğimizde arayacağız. Hani bir söz var öyle; ‘Saldım çayıra, Mevla’m kayıra’ mantığıyla bu işlerin içinden çıkamayız.”

Daha önceden, Cumhurbaşkanı’nın eğitimle ilgili konuşmalarıyla ilgili, onlarca yazıda belirttiğim üzere; Cumhurbaşkanı, eğitimle ilgili özeleştiri yapmakta ve eğitimimizin daha iyi olması gerektiğini belirtmektedir. Sadece cumhurbaşkanı belirtti diye de değil, son 1 yılda yazdığım 300 ayrı yazıda belirttiğim üzere; eğitimin, ülkemiz için pek çok açıdan hayati bir önemi vardır. Cumhurbaşkanı’nın şu sözleri önemlidir: ”Papağanlaşan değil, analitik düşünen, konuşan ve davranan olmamız gerektiği bilinciyle…” Bakın, burada analitik düşünmeye ve düşünceye vurgu yapılmaktadır.

Ve bakın, yine ben söylemiyorum, bizzat Cumhurbaşkanı, yukarıda “insan keşfetme ve yetiştirme sistemimizde, daha doğrusu sistemsizliğimizde” diyerek, eğitimde sistemsiz ve plansız hareket ettiğimizi vurguluyor. Eğitimde, mutlaka, iyi şeyler yapılıyor. Hepimizin tek gayesi; eğitimimizin daha iyi olması. Bu bağlamda; Cumhurbaşkanı, eğitimin son 15 yılıyla ilgili özeleştiride bulunuyor ve eğitimde eksik bırakılan yanlardan birinin; gençlerimizin ve çocuklarımızın potansiyelinin doğru ve verimli değerlendirilememesi olduğunu belirtiyor.

Peki, Başka Neyi Eksik Bıraktık?

Yazılarımızda bu konulara defalarca girmiş olsak da, bu tartışmaya katkı olması adına, şu eksikliklerimiz de bulunmaktadır: Cumhurbaşkanı’nın bizde niye orta boy bir şehrimizin nüfusu kadar olan yerdeki kadar bilim insanı çıkaramamamızın nedenini bulmak için öncelikle herkesin eğitimde siyaset üstü bir ortak akla ihtiyacı vardır. Herkes, eğitimden gelen gücümüzün farkına vararak eğitimimize yaklaşmalıdır. Eğitimimizde, ciddi bir liyakat sorunuvardır; a)Üst düzey eğitim yöneticilerinin atanma mevzuatı, b)Okul müdürü ve nüdür yardımcılarının atanma, c) Öğretmenlerimizin KPSS puan üstünlüğüne göre atanamaması, boyutlarıyla.

Cumhurbaşkanı’nın Dediği Gibi; Sistemsizliğe Son Vermeliyiz

Diğer taraftan, bir “öğretmen sorunumuz” vardır. Çünkü öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz; nitelikli ve kadrolusu olur. Ve öğretmenlerin başka sorunları da vardır. Temel amacımız; ülkemizin eğitim niteliğini arttırmak olmalıdır. Gücünü özgürlüklerden, akıldan ve bilimden alan bir eğitim sistemi oluşturmalıyız. Cumhurbaşkanı’nın dediği sistemsizliğe son vermeliyiz. Ama bunu yapacak olanlar da eğitime yön verenlerdir. Eğitimimiz, iki yılda bir değişen eğitim bakanlarının, ideolojilerin, partilerin, sendikaların çok üstünde bir devlet politikasına dayanmak zorundadır. Ar-Ge’ye önem verilen, fen liselerinin yaygınlaştırıldığı, okul öncesinin çok önemsendiği, veriye dayalı, kalıcı, sürdürülebilir eğitim reformlarının yapıldığı, ortak aklın hâkim olduğu, yüzyılın becerilerinin kazandırılabildiği, an be an dolar ve altının değil; eğitim verilerinin takip edildiği, sınav baskısının en aza indiği, kodlama-girişimcilik-inovasyon-üretim-donatım-beceri temelli eğitim-STEM ve yaratıcılık gibi konuların daha fazla konuşulabildiği bir eğitim sistemi. Demokrasi ve ekonomiyle desteklenen, ortak bir felsefe ve stratejiye dayalı bir eğitim sistemi. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN