KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Ne Yapıp Edip, Eğitim Öğretim Meselesini Çözmek Mecburiyetindeyiz

Cumhurbaşkanı en son Akademik Yıl Açılış konuşmasında bir kez daha eğitimde istenilen noktaya gelinemediğini ifade etti. Ülkenin başındaki kişinin bu saptamayı yapmasını ve öz eleştiride bulunmasını önemsiyorum. Peki, Cumhurbaşkanı, hangi verilerle eğitimde istenilen başarının yakalanamadığını söylüyordur. Cumhurbaşkanı hangi kıstasa göre, uluslararası PISA, TIMMS sınavlarının sonuçlarına göre mi, yoksa bizlerin göremediği farklı kriterlere göre mi eğitimle ilgili bu öz eleştirileri yapmıştır?

Eğitimle Toplumumuzu İnşa Ediyoruz

Cumhurbaşkanı bu konuyla ilgili şu noktaların altını çiziyordu: “ Demek ki burada bir sıkıntı var. Milli Eğitim Bakanımızla bu meseleyi konuştuk; ‘gerekli tespitler derhal yapılacak ve tedbirler alınacak’, dediler. Eğitim öğretimde istediğimiz neticeyi alamadıkça, tabii olarak yeni arayışlar içerisine giriyoruz. Bu da ayrı bir eleştiri konusu oluyor. Sınav sistemlerimizi defalarca değiştirdiğimiz halde, hala öğretmenlerimizi de öğrencilerimizi de velilerimizi de memnun edecek bir sonuca ulaşamadık. Biz bütün bu olaylara “iki kere iki dört” demek suretiyle bir matematik olarak bakamayız, sosyolojik bir olaydır. Bunu bu şekilde ele almak mecburiyetindeyiz. Bir toplumun inşası burada söz konusu.” Cumhurbaşkanının bu saptamalarından eğitim politikalarında değişikliğe gidilmesi ve eğitime daha fazla yoğunlaşılması gerektiğini anlıyoruz. Evet, eğitim ile toplumu inşa edebiliriz. Bir toplumu inşa edecek kadar önemli olan eğitim hata kaldırmaz. Doğal olarak bu alandaki hatalar diğer bütün alanları etkileyecektir. Ve eğitimizi orasından burasından tutup çekiştirerek düzeltmeye gitmek yerine veriye dayalı, kalıcı, hükümetler üstü bir devlet politikasıyla düze çıkarabiliriz.

Eğitim Öğretim Meselesi Şu Anda Ülkenin En Ciddi Sıkıntısıdır

Aslında söylemeye çalıştıklarımızı; yani eğitim gibi bir alanın ihmale gelemeyeceğini, bu konudaki hataların kabul edilemeyeceğini Cumhurbaşkanı konuşmasının şu kısmında ifade etti:” Eğitim öğretim meselesi şu anda ülkenin en ciddi sıkıntısıdır. Bunun yanında müfredattan ders kitaplarına, ilk, orta, lise ve yükseköğretime geçişteki sistemlere kadar eğitim ve öğretimde çözülmesi gereken pek çok sorun bulunuyor. Hep ifade ettiğim gibi 15 yılda Türkiye’de her alanda çok büyük reformlara imza attık. Bu bir öz eleştiridir aynı zamanda. İki alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamadık. Bunlar eğitim öğretim ve kültürdür. Eğitim öğretim nesillerin mimarlarıdır. Eğitim öğretim kurumları da nesillerin tasarlandığı ve inşa edildiği yerlerdir. Böylesine önemli bir konuda en küçük ihmale, aksaklığa, yanlışlığa tahammülümüz olamaz.” Cumhurbaşkanı, kendileri, bizatihi eğitimimizin çözülmesi gereken pek çok sorunu olduğunu kabul ediyorlar. Ve toplumun, nesillerin tasarlandığı ve inşa edildiği bir yer olarak eğitim ülkemizin bütün geleceğine yön verebilecek yegâne yerdir.

MEB’in Üst Yapısı Tüm Bu Sorunları Çözebilir

MEB’in ciddi bir çözüm iradesi ortaya koymasıyla; tutarlı, bütüncül bir bakış açısıyla; ama sistemin bir parçasına yoğunlaşarak değil; bütünün fotoğrafını çekip eğitimin tüm alanlarındaki reformları bir arada götürmekle bu sorunlar çözülebilir. Ama yine bu sorunları çözecek olan MEB’in üst yapısıdır. Ama MEB’in üst yapısının liyakati, aklı ve bilimi merkeze alması gerekmektedir. Makamlarını sadece adres olarak gören, makamcılık oynayan, eğitimle ilgilenmeyen eğitimcilerle eğitimin sorunları çözülmez.

Eğitimi Bilenlerle Bir Eğitim Seferberliği Başlatılmalıdır

Cumhurbaşkanının eğitimde başarılı olunamadığını söylemesi önemli bir adımdır. Buradan hareketle Cumhurbaşkanının neye göre eğitimde başarılı olamadık dediğini iyi analiz edip, topyekûn bir eğitim seferberliğinin başlatılması gerekmektedir, AMA EĞİTİMİ BİLENLERLE. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN