KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Cumhurbaşkanı Eğitimle Özel İlgileniyor

MEB’de Değişim Rüzgârları Esiyor

AK Parti kongresini yaptı ve Cumhurbaşkanı artık AK Parti’nin de Genel Başkanı. Bu değişim anlamına geliyor. Bakanlarda ve bürokrasi de kaçınılmaz bir değişim olacaktır. Cumhurbaşkanı eğitime bu kadar önem verdiğine göre MEB’de de kaçınılmaz bir değişim yaşanacaktır. Ankara’da eğitim kulisleri günlerdir çalkalanıyor…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla 81 il ve KKTC’den birer kadın ve erkek temsilci genç ile sporcuları kabul ettiği toplantıda gençlik ve eğitim ağırlıklı bir konuşma yaptı ve eğitimle ilgili şu noktaların altını çizdi:

Müfredatımızı Yeniden Düzenleyeceğiz

Cumhurbaşkanı bir ülkeyi ve milleti yenmenin en kestirme yolunun tarihiyle olan ilişkilerini kesmekten geçtiğini vurgulayarak, tarih konusunu şöyle ifade etti: ‘Bunu bize yaptılar mı? Yaptılar. Bizim tarihimizle bağlarımızı kopardılar mı? Kopardılar. Bize -siz gene kısmen onları okumadınız- öyle bir tarih okuttular ki ve bizim okuduğumuz tarih kitaplarında biz hep mağlubiyetlerle ilkelliklerle ve hep böyle garip garip şeylerle adeta geçmiş olan bir tarih okuduk. Bizim tarihimiz böyle değil, anlı şanlı tarihimizi bize o şekliyle göstermediler, okutmadılar. Ama şimdi özellikle bunun üzerinde ısrarla duruyoruz. Diliyoruz ki, müfredatımızı buna göre yeniden düzenleyeceğiz ve anlı şanlı tarihimizi kitaplarımıza bu şekilde geçeceğiz.’

Kültürde, Sanatta, Sporda, Kabiliyetlerinizin El Verdiği En Üstün Performansı Gösterin

Gençlere iş hayatında uzmanlık, yabancı dil, insan ilişkileri, azim ve kararlılıkta da en iyisini ortaya koyamadıkları takdirde ciddi bir muhasebe yapmaları gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı, gençlere şunları söyledi: ‘Eğitim hayatında en iyisini yapmaya gayret etmeyen gençlerin, kendileriyle birlikte aileleri ve millete karşı hayırlı bir yolda olmadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı, kültürde, sanatta, sporda, kabiliyetlerinizin el verdiği en üstün performansı göstermiyorsanız, kendinizle birlikte ülkenize de yazık ediyorsunuz demektir. Onun için sanatta da sporda da bilimde de çok şeyler bekliyoruz. İşini iyi yapmanın yeri, konumu, unvanı, bedeli yoktur. Öğrenciyseniz eğitiminizi en iyi şekilde yapacaksınız. Sanayi de çıraksanız oradaki işinizi en iyi şekilde yapmaya çalışacaksınız. Özel sektör ve bir kamu kuruluşunda kariyer uzmanıysanız ve işinizi en iyi şekilde yapmanın gayreti içinde olacaksınız. Bunu başardığınızda kapıların yavaş yavaş açıldığını, basamakları giderek artan bir hızla tırmanmaya başladığınızı göreceksiniz.’

Oku, Düşün, Uygula, Neticelendir

Cumhurbaşkanı, öğrenci ve gençlerle bir araya geldiğinde, “Oku, düşün, uygula, neticelendir” tavsiyesini verdiğini hatırlatarak, bu konuyu şöyle açtı: ‘Okudun, düşünmedin bir anlamı yok. Okudun, düşündün ama uygulamaya koymadın, yine bir anlamı yok. Okuyacaksın, düşüneceksin, uygulamaya koyacaksın, ondan sonra da neticelendireceksin. Bazen uluslararası toplantılarda söylerim ‘Bizim işimiz Hatice değil netice.’ Bunu yapacağız. Futbolda da ‘orta sahada top çevirme gol at öyle gel’ diye bir tabir var. Bu iş böyle netice ve neticeyi aldığımız anda Türkiye’nin muasır medeniyetlerinin üstüne çıktığını göreceğiz. Bu tavsiyeleri yerine getiren her gencimiz hedeflerine ulaşma konusunda diğerlerinin bir adım önüne geçmiş demektir.’

Uzmanlaşın

Cumhurbaşkanı gençlerden mutlaka bir alanda çok iyi uzmanlıklar edinmelerini ancak hayatı sadece bununla sınırlı yaşamamalarını isteyerek iyi bir mühendis olacaklarsa bunun yanında siyaset, kültür, sanat, spor, gibi kabiliyetleri bulunan konularla da ilgilenmelerini önerdi. Gençleri siyasi, kültürel, sosyal, sportif tüm alanlarda etkin şekilde yer almaya davet eden Cumhurbaşkanı salonda bulunan sporcularla, şampiyonlarla iftihar ettiğini, başarılı sporcuların sayısının daha da artması gerektiğini ifade etti.

Eğitim Alanında Yapılan Yatırımlar

Cumhurbaşkanı eğitim alanında yapılan yatırımlarla ilgili de üniversitelerin sayısının arttığını, sınıflarda artık daha az öğrenciyle ders işlendiğini söyledikten sonra şunları söyledi: ‘Eksiğimiz yok mu? Var. Nedir? Tabii ki öğretmen noktasında eksikliklerimiz var, şimdi bunu telafi etmenin gayreti içindeyiz. Bilimde rekabeti esas aldık. Milli Eğitim Bakanlığının bütçesini 7,5 milyar liradan 85 milyar liraya çıkardık, en büyük milli bütçeyi buraya ayırdık. Niye? Çünkü bilim en önemlisi. Sıralamayı değiştirdik. Biz göreve geldiğimizde milli savunma bir numaraydı, onu geriye aldık. Eğitimi öne çıkardık. İkinci sıraya sağlığı koyduk. ‘

OECD Ülkeleri İçinde En Genç Öğretmen Kadrosu Türkiye’de

Cumhurbaşkanı, OECD ülkeleri içinde en genç öğretmen kadrosuna Türkiye’nin sahip olduğunu, muhalefetin işine gelmediği için bu konuyu hiç gündeme getirmediğini ifade etti. Okul öncesi eğitimi yaygınlaştırdıklarını eğitim alanında önemli reformları hayata geçirdiklerini, 28 Şubat döneminin ürünü olan 8 yıllık kesintisiz eğitimi kaldırdıklarını, dershanelerin kapatarak aileleri o sektörün yükünden kurtardıklarını, öğrenci yurtlarının yatak kapasitesinin 182 binden 601 bine çıkartıldığını, odaların konforlu hale getirildiğini ve ücretsiz internet gibi imkânların sağlandığını öğrencilere sağlanan burs ücretlerinin lisansta 425 liraya, yüksek lisansta 950 liraya, doktorada bin 275 liraya çıkarıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Eğitimle Özel İlgileniyor

Aslında bu 19 Mayıs konuşması Cumhurbaşkanının eğitim ağırlıklı ilk konuşması değil. Cumhurbaşkanı son süreçte eğitimle özel ilgileniyor.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son günlerde gençliğin, bilimin, okumanın ve eğitimin önemini vurgulayan konuşmalar yapıyor. Eğitim ağırlıklı olan bu konuşmalar adeta kendisinin eğitim manifestosu niteliğindedir. Cumhurbaşkanı daha önceden yapmış olduğu açıklamalarda da eğitim ve kültür alanlarında hedefledikleri noktaya ulaşılmadığını ifade etmişti. Son günlerdeki konuşmalarından anlıyoruz ki Cumhurbaşkanı eğitimle özel ilgileniyor. Cumhurbaşkanı’nın altını çizdiği fendar ve kitap okuyan nesillerin yetişmesi de dahil tüm bu eğitim hedeflerinin gerçekleşmesi ancak MEB’in daha iyi yönetilmesiyle mümkündür.

Tüm Bu Hedefler Ancak İyi Yönetilen Bir MEB İle Gerçekleştirebilir

Eğitimde istenilen noktaya gelebilmek için MEB’de çok başlılık olmamalı, işler yavaşlatılmamalı, hep birileri eğitimden anlamayan birilerinin arkasını toplamak zorunda kalmamalı. Aristoteles’in dediği gibi en iyi sistem diye bir şey yoktur. En iyi sistem; sistem en kötü sistem bile olsa en nitelikli insanların yönettiği sistemdir. MEB’de de bu nitelikte insanlar vardır. Mademki Cumhurbaşkanı’nın söylediği hedefleri gerçekleştirmenin tüm yolları MEB’in daha iyi yönetilmesine çıkıyor, o halde Amerika’yı yeniden keşfetmenin anlamı yok. Bir an önce bu işi zaten bilenleri MEB’in başına getirerek gençlik, bilim, okumama ve eğitim sorunlarının üzerine hızla giderek, zaman kaybetmeden bu sorunlar çözülmelidir.

MEB’de Değişim Rüzgârları Esiyor

AK Parti kongresini yaptı ve Cumhurbaşkanı artık AK Parti’nin de Genel Başkanı. Bu değişim anlamına geliyor. Bakanlarda ve bürokrasi de kaçınılmaz bir değişim olacaktır. Cumhurbaşkanı eğitime bu kadar önem verdiğine göre MEB’de de kaçınılmaz bir değişim yaşanacaktır. Cumhurbaşkanının konuşmalarından bu değişimin kaçınılmaz olduğunu anlıyoruz. Ankara’da eğitim kulisleri günlerdir çalkalanıyor. Kongre sonrası MEB’de merkez teşkilatta ve taşrada değişimler yaşanacağı konuşuluyor kulislerde. Hatta listelerin bile belli olduğu taze kan amaçlı en az 30 daire başkanının değişebileceği, il ve ilçe müdürlerinin değişeceği konuşuluyor.

Eğitim İyi Olsun Yeter…

Sayın Cumhurbaşkanına naçizane önerimizdir. Eğitimden anlamayan eğitim bürokrasisi deneyimi olmayan birileri eğitime yön verirse yerimizde döner döner dururuz. Sizin eğitimde söylediklerinizin gerçekleşebilmesi ve eğitimimizin daha iyi yerlere gelebilmesi için bu söylediklerinizin içinin bilime, akla ve liyakate uygun bir şekilde doldurulup formülize edilmesi ve bunların eğitimden anlayan, eğitim tecrübesi olan ve eğitim bürokrasisini bilen, akademik bilgiden anlayan ama bunu günlük eğitime de uyarlayabilen bir BAKAN ve liyakatle gelmiş nitelikli uzman üst düzey eğitim bürokrasisi tarafından uygulanması gerekiyor. Unutmayalım eğitimi ve eğitim bürokrasisini bilmeyen bir bakanın eğitimin ve eğitim bürokrasisinin resmini çekmesi en az 3 yılını alır. Ülkemizin böyle bir hata yapıp eğitimde 3 yıl daha kaybetme lüksü yoktur. Eğitimimiz iyi olsun yeter, gerisi kendiliğinden gelir…

TEILEN