KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

http://www.egitimajansi.com/sahin-aybek/basbakanin-dedigi-gibi-sana-tum-engeller-kul-ogretmenim-mi-engellere-kul-ogretmenler-mi-kose-yazisi-906y.html

 

Adaletin A Harfini Sen Yazdın. Zorlukları Sen Öğrettin, Sen Çözdün. Hesabı Keşfettin, Atomu Ezdin. Sana Tüm Engeller Kul Öğretmenim.

Başbakan Binali Yıldırım Çankaya Köşkü’nde 81 ilden gelen öğretmenlerle yaptığı iftarda eğitim ve öğretmenlerle ilgili bir takım açıklamalarda bulundu. Sayın Başbakan Âşık Mahsuni Şerif’in “Adaletin a harfini sen yazdın. Zorlukları sen öğrettin, sen çözdün. Hesabı keşfettin, atomu ezdin. Sana tüm engeller kul öğretmenim.” şiirini okuyarak, Akşemsettin ve Fatih’in öğretmenlik ilişkisinden bahsederek güzel bir konuşma yaptı eğitim ve öğretmenlerle ilgili. Şimdi Başbakan’ın konuşmasını daha yakından inceleyelim. Milli Eğitim Bakanlığı’mız mutlaka eğitimde güzel işler yapıyordur; ama hep beraber birbirimizi olumlu anlamda yol açıcı şeklide eleştirerek daha güzel işler yapacağız, eğitimimizi ve ülkemizi daha ileriye götüreceğiz.

Öğretmenler Yalnız değilsiniz, Her Zaman Yanınızdayız

Başbakan öğretmenlerle ilgili, “Öğretmenliği hiçbir zaman görev veya iş olarak görmedik, ayrıca öğretmenliği bir kariyer mesleği olarak görüyoruz. Meslek içi eğitimler ve bir ödül sistemiyle öğretmenlik mesleğini daha üst noktalara, hak ettiği en güzel yere taşıyacağız. Sadece annenin, babanın ve öğretmenin eli öpülür. Hayatınıza yön veren öğretmenlerinizi asla unutamazsınız. Öğretmenler yalnız değilsiniz, her zaman yanınızdayız. Öğretmenlerin şartlarını iyileştirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Devletimizin imkânları nispetinde gereken her türlü iyileştirmeleri yapacağız. Her gün yeni okullar açmanın, eğitim ordusuna yeni neferler kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. İnşallah önümüzdeki ay içerisinde 20 bin öğretmenin atamasını yapmış olacağız. Bundan sonra da ihtiyaç olduğunda da yine öğretmen atamalarını yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Öğretmenlerin Eli Öpülmedi, Öğretmenler El Öpmek Zorunda Kaldı

Sayın Cumhurbaşkanı’ndan sonra Başbakan’ın da eğitimle yakından ilgilenmesi sevindiricidir. Darısı ayda yılda bir grup toplantılarında eğitimle ilgili yüzeysel birkaç cümle eden muhalefet liderlerinin başına. Başbakan Aşık Mahsuni Şerif’in şiirinden hareketle tüm sorunların öğretmenler karşısında kul olacağını söylüyor, bizce de öyle olmalı. Yani öğretmenler tüm sorunları çözebilecek güçte olmalıdırlar. Öğretmenlerle ilgili neler yapılması gerektiğini daha önceki yazılarımızda uzun uzun yazmıştık. Ama öğretmenlerin acil çözüm bekleyen sorunları bulunmaktadır ve bu sorunlar çözülmediği sürece de öğretmenler sorunlar ve engeller karşısında kul olmaktadırlar. Başbakan sadece annenin, babanın ve öğretmenin eli öpülür, dedi çok güzel bir şekilde. Sayın Başbakanım öğretmen liselerinde yetişmiş öğretmen eğitimci bir yazar olarak söylüyorum. Evet, öğretmenler eli öpülesi kimselerdir. Ama maalesef öğretmenlerin son süreçte mülakatla alınması uygulaması sonucu öğretmenler el öpmek zorunda kalmışlardır. Yıllarca okumuş, emek vermiş, gencecik öğretmen adayları son öğretmen alımlarında mülakattan yüksek puan alabilmek için kapı kapı dolaşmış, el öpmüş ve torpil aramışlardır. Üstelik tek bir kesim değil; tüm kesimler mağdur olmuştur. Siyasal açıdan düşündüğümüzde de bu süreç en çok size zarar vermiş ve size oy kaybettirecektir.

Atanamayan Öğretmenler de Eğitim Ordusunun Neferi Olmak İstiyor

İnsanların 0.0001 puanlarla sıralandığı bir KPSS sisteminde ulufe dağıtılır gibi hiçbir kamera kaydının olmadığı, Türkiye geneli standardizasyonun sağlanmadığı komisyonlarda mülakat puanları dağıtılmıştır. Ha bu mülakatta bir öncekinden farklı olarak çoğunlukla KPSS puanının 5 puan üstü ve altı mülakat puanı kuralı uygulanmıştır. Ve bunu kim akıl ettiyse Allah Razı olsun, sayesinde en azından torpil daha aza inmiştir. Hak bir nebze de olsa yerini bulmuştur. Ama yine de 0.0001 puanların binlerce adayı elediği bir sistemde 5 puan çok büyük bir puandır. Yazıktır, günahtır, bu insanlar atanıp evlenecek, yuva kuracak, kimsenin hayatıyla oynamak bu kadar kolay olmamalıdır. Mülakatın mantığı güvenlikse çözüm güvenlik soruşturması ve direkt KPSS puanıyla atamak olmalıdır. Eğitim ordusuna yeni neferler kazandırmanın gururunu yaşıyoruz, dediniz. Sayın Başbakanım atanamayan öğretmenlerde eğitim ordusunun birer neferi olmak istiyorlar.

Sayın Başbakanım Sözleşmeli ve Atanamayan Öğretmenler de Aileleri Tarafından Sevilmek İstiyor

Sayın Başbakanım Cemil Meriç’in “En çok sevilen öğretmen, en çok seven öğretmendir.” sözüyle ne de güzel anlatmışsınız, öğretmenlerin fedakârlıkla, emekle ve sevgiyle çalıştıklarını. Sayın Başbakanım aylardır ailelerinden ayrı yaşayan sözleşmeli öğretmenler de artık aileleriyle bir araya gelmek ve aileleri tarafından sevilmek istiyor. Atanamayan öğretmenler de artık sevmek ve sevilmek istiyor. Bu atanmayan öğretmenler sorununa yanlış istihdam ve planlama ile neden olan YÖK’ün, bu içinden çıkılmaz kördüğüm haline getirdiği atanamayan öğretmenler sorunuyla ilgili hep beraber ne yapacağız?

Yetiştirdiğimiz Nesiller Ülkemizin Yarınlarıdır

Başbakan’ın eğitimle yakından ilgilenmesi tam gün eğitim, okul öncesi okullaşma, yabancı dil eğitimi, müfredat gibi konularda yaptığı açıklamalar önemlidir. Ama bakınız seneye 1,5 ve 9. Sınıflarda yeni müfredata geçeceğiz. Ama MEB aylar önce açıklaması gereken müfredatı açıklamayarak halen müfredatı açıklama sorumluluğunu almamaktadır. Hangi ara müfredat açıklanacak; hangi ara yeni yılın kitapları yazılacak? Diğer taraftan bu atanamayan öğretmenlerin ekonomiye katılmamasının tüm zararı bütün ülkemizedir. Gelelim mülakatla öğretmen alımının iktidara zararına. Sayın Başbakanım; mülakatla alınan 20 bin öğretmenin tamamı tek bir siyasi partiden torpille alınsa bile, 60 bin kişinin o mülakata başvurduğu ve Türkiye’deki oy oranları düşünüldüğünde oransal olarak geriye kalanların yine çoğu size oy verenlerdir. Yani bu mülakatla öğretmen alımı çok doğru, objektif yapılsa bile hep bir kesim atanamayacağından ve dışarıda kalacağından bunun yine en büyük zararı size ve partinize olacaktır. Ve de tüm bu süreçlerin sonunda mülakatla ve sözleşmeli öğretmen almaya devam edilirse öğretmenler eli öpülen değil el öpmek zorunda olanlar durumunda kalacaklardır. Ama sizin dediğiniz gibi; yetiştirdiğimiz nesiller ülkemizin yarınlarıdır ve engellere kul olan değil, sana tüm engeller kul olan, öğretmenlerin çoğalması dileklerimizle… Türkiye hepimizin, eğitim hepimizin.

TEILEN