Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin
Cehaletimi giderebilmek adına uzun yıllardır okuyup yazma serüvenim, son bir yılda eğitimci yazar olarak gazetelerde köşe yazmayla farklı bir boyut kazandı. Her gün 18 saat çalışarak, kısacası her gün günün her saatiyle, eğitimi yaşam biçimi haline getirerek ertesi güne yazı kavuşturmaya çalışıyorum. Kendimce sosyal medyadan gazetelere, eğitim yönetimine, felsefesine, tarihine, sosyolojisine, psikolojisine ve bilimine varana dek akademik okumalar yaparak, günlük eğitim sorunlarına ışık tutmaya çalışıyorum. Bazen milyonlara varan okunma oranlarını, bazen aynı anda aynı yazının beş altı ayrı yerde yayınlandığını, okuyucularımdan gelen “Helal olsun, söylenmeyeni söyledin, yazılmayanı yazdın, bizim söylemek isteyip de söylemeye cesaret edemediklerimizi söyledin” leri görünce bir eğitim cahili ve çırağı olarak doğru yolda olduğumu düşünüyorum.
Ve bu eleştirel eğitim yazılarının demokratik anlamda eğitim iktidarını sınırlandıracağını ve eğitimimize, eğitimle ilgilenen herkese katkı koyacağını düşündüğümden, her yıl yayınlanan yazılarımı bir cilt şeklinde, okuyucudan gelen talep üzerine yayınlamaya karar verdim. Eğitime dair söylemem gerekenden fazlasını yazılarımda söylediğimden, burada detaya veya fazla söze gerek duymuyorum. Kitabın adının da bütün yazılarımın son cümlesi olan “Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin” olmasına yine okuyucu karar verdi. Bana düşen; bir eğitim hizmetkârı olarak, bir eğitim komandosu olarak yazmaya devam edip, eğitim rızası için insanlığa, devletime ve milletime borcumu yazılarımla ödemeye devam etmektir.
Bu yazıların mutfağında emek veren ve benim bu alanda önümün açılmasını sağlayan o kadar çok kişinin emeği var ki anlatamam. Hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Ama bazılarının her anlamda yanımda durmalarıyla yerleri bambaşka. Varlığınızı ve eleştirilerinizi eksik etmeyin emi. Her gün gerek twitter üzerinden gerekse de web sayfam üzerinden onlarca mesaj atan eğitim emekçilerine, okuyucularıma, okul müdürlerine, akademisyenlere ve öğretmenlere, beni besleyip cehaletimi giderdikleri için teşekkürü bir borç bilirim.
Bu kitaptaki yazılar, daha iyi bir eğitimin mümkün olduğu, dünyayı eğitimin kurtaracağı, arkamızda aç ve eğitimsiz hiçbir çocuk bırakmamalıyız düşüncesiyle kaleme alınmış ve şu değerli yayın organlarında yayınlanmış köşe yazısı, demeç ve röportajlardan oluşmaktadır: Abbas Güçlü İle Eğitim Ajansı, BBC, Hürriyet, Milliyet, Habertürk, Oda TV, Birgün, Cumhuriyet, Gerçek Gündem, Gerçek Muhabir ve adını burada sayamadığım daha pek çok yer… Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…
Ustama yani LİDERİME de ilhamı ve varlığı için ayrıca teşekkür ederim. Sağ olun, var olun; varlığınız güç ve dirayet veriyor.
Bilgiyle ve Sevgiyle