KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Öğretmenlerimizi Sadece Fizik, Kimya, Matematik Anlatanlar Olarak Görmüyoruz

Bu Ülkede Eskiden Öğretmen Görünce Ayağa Kalkılırdı

Televizyondaki Tartışmacı: “Müfredatı İncelemedim Ama…”

MEB’i MEB’den Öğrenmeyle, Neyin Niçin Yapıldığı Daha İyi Anlaşılır

Mimar Koca Sinan, Osmanlı’nın 16. Yüzyılda yetiştirmiş olduğu önemli bir sanatçı olarak, Kanuni Sultan Süleyman’dan itibaren üç padişah döneminde baş mimar olarak görev yapmıştır. Yaklaşık yarım yüzyıllık baş mimarlık serüveninde, Mimar Sinan’ın ustalık dönemi eseri olarak karşımıza Edirne’de yapmış olduğu Selimiye Camii çıkar. Bu yönüyle; Selimiye Camii, mimarlık tarihinin başyapıtlarındandır. Bu ustalık dönemi eserinde olduğu gibi, birer usta, birer mimar olan öğretmenler de gelecek inşa etmektedirler. Yani birer sanatkâr olan öğretmenler, bu yönüyle, aynı zamanda adeta birer mimar gibidirler. Öğretmenler, toplumdaki her şeyin kendi eserleri olduğunu bilirler. Bir mimar olarak, mimarlık yönüyle öğretmenler, yetiştirdikleri öğrenciler aracılığıyla toplumu düzeltir, ülkeyi yüceltir, devleti güçlendirir ve tehlikelerden korurlar. Öğretmenlik, bu yönüyle, bir milletin, devletin geleceğini hazırlama sorumluluğunu taşıyan özel ve önemli bir ihtisas mesleğidir.

İşte; MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, öğretmenlerin aynı zamanda birer mimar da oldukları bilinciyle “Geleceğin Mimarı Öğretmen Buluşmaları” adıyla önemli bir proje başlattı. Bu proje, mimarideki ve tarihteki önemi nedeniyle Edirne’den başlatıldı.Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, öğretmen eğitimi uzmanlığıyla da bu projenin amacını şu şekilde ifade ediyor: “Bu projeyle; öğretmenlerimizin mesleki, kişisel gelişimlerini üst düzeye taşımak, sosyokültürel bilinç düzeylerine ideal kazandırmak, öğretmenlik mesleğinin duyuşsal karakterine katkı sunmak amacı ile dilimizin, tarihsel mirasımızın, sanatsal değerlerimizin yüceltilmesinde üstün başarı ve gayret göstermiş, rol model olma konusunda yüksek kabul görmüş kişiler ile öğretmenlerimizi buluşturmak amacı ile ‘Geleceğin Mimarı Öğretmen Buluşmaları’ temalı projeyi hazırladık.”

Bugün Eğitim Rızası İçin Kaç Öğretmene Dokunabildin?

Ve bu buluşmaların ilki, Cumartesi günü, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde Trakya Üniversitesi’nde yapıldı. Bir öğretmen olarak, sahadaki meslektaşlarımın enerjilerini görmenin beni heyecanlandırdığını ifade etmeliyim. Katılımcı demokrasinin ilkelerinin yaşatılması ve öğretmenlerin, eğitim politikalarının sahadaki doğrudan uygulayıcıları olduğunu düşündüğümüzde, önemli bir proje ve önemli bir toplantıydı. Ayrıca; MEB merkez teşkilatın üst düzey yöneticilerinin kendilerini önemsemesi, tüm öğretmenleri tek tek dinlemesi, sahanın nabzını tutması, notlar ve kendilerine ödevler almaları öğretmenlerin motivasyonlarını artırdı. Sahadaki bir öğretmenin deyimiyle, bugün eğitim rızası için kaç öğretmene dokunabildin, gerçekleştirildi. Şimdi, bu toplantıdaki izlenimlerimizi ve ön plana çıkan noktaları ele almaya çalışalım.


Öğretmenlerimizi Sadece Fizik, Kimya, Matematik Anlatanlar Olarak Görmüyoruz

MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, projenin amacını, öğretmene verdikleri değeri anlatan bir konuşma yaptıktan sonra bütün öğretmenleri tek tek dinleyerek notlar aldı, her zaman yanında taşıdığı küçük kahverengi defterine. Bakanlık merkez teşkilatı ile taşra teşkilatı arasındaki iletişim ve koordinasyonun artırılmasının, öğretmen strateji belgesinde atıfta bulunulan hedeflerinin ve öğretmenlik mesleki genel yeterliliklerinin kapsam ve içeriğinin, öğretmenlere aktarılmasının hedeflendiğini söyledi. Tekin, devamında: “Bütün düzenlemelerimizde temel referans olarak; öğretmenlerimizin refahını, sağlıklı ve huzurlu bir ortamda çalışabilmesini temel prensip olarak aldık. Öğretmenlerimizin hem toplumsal statülerini, hem çalışma koşullarını bu amaca ve hedefe uygun olarak dizayn etmek için çaba sarf ediyoruz. Çünkü öğretmenlerimiz bizim için değerliler. Tüm bu amaçlar için, öğretmen strateji belgesini oluşturduk. Ve bu strateji belgesine uygun bir şekilde Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlilikleri Belgesi’ni kamuoyuyla paylaştık.” Temel amacın merkezin konuşması değil, alan uygulayıcıları olan öğretmenlerin fikirlerinin, önerilerinin alınması, öğretmenlerden öğrenmek olduğu bir toplantıydı. Ve öğretmenlerin bu söyledikleri merkez tarafından bir zenginleştirme aracı olarak görüldü. Ama bence en önemli kısım; öğretmenlerimizin öğrencilerimize sadece matematik, fizik, kimya anlatanlar olarak görülmemesi kısmıydı. Biz, öğretmenlerimizi; öğrencilerimizi, neslimizi, gelecek kuşakları inşa edecek birer birey olarak görüyoruz.


Öğretmene Değer Vermeyen, Ona İtibar Etmeyen, Öğretmenin Önemini Kavrayamayan Bir Toplum ve Millet, Geleceğini Onarılması İmkânsız Sıkıntılara Sokmaktadır

Öğretmene verilen önemin, değerin ve öğretmene değer vermeyen, itibar etmeyen toplum ve milletlerin geleceğinin imkânsız sıkıntılara gireceğinin ifade edildiği kısım şu şekildedir: “Öğretmenle ilgili nelerin yapılabileceğini, nelerin nasıl yapılabileceğini öğretmen strateji belgesi ve öğretmen yeterlilikleri belgesiyle bir devlet politikası haline getirmeye çalıştık. Öğretmen strateji belgesini, yaklaşık, 40 bin kişi; öğretmen yeterlilikleri belgesini yaklaşık 30 bin kişi, bakanlığın Milli Eğitim Dergisi’ni 800 kişi indirmiş.” Tekin, konuşmanın bu kısmında, 1 milyon öğretmenin olduğu MEB’de, öğretmenlerin birincil kaynaktan bilgi edinmelerinin önemine değiniyor. Diğer türlü, medya aracılığıyla, ikincil kaynaklardan bilgi edinildiğini vurguluyor. MEB’i MEB’den öğrenmeyle, neyin niçin yapıldığının daha iyi anlaşılacağını söylüyor. Böylelikle, televizyondaki tartışmacının söylediği: “Müfredatı incelemedim ama…” durumlarının yaşanmayacağını belirtiyor.

 

Bu Ülkede Eskiden Öğretmen Görünce Ayağa Kalkılırdı

Bir öğretmen olarak, öğretmene değer verilen bu tip proje toplantılarının yapılması beni çok mutlu ediyor. “Geleceğin Mimarı Öğretmen Buluşmaları” projesinin öğretmenin toplumumuzda hak ettiği yeri alması adına önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü eskiden bu ülkede öğretmen görünce ayağa kalkılırdı. Öğretmenlerimiz geleceğimizi inşa edecek mimarlardır. Onların önemsenmesi, mutlu olması, hak ettiği saygınlığa kavuşması tüm toplumumuzun daha iyi yere gelmesini sağlayacaktır. Bu toplantıdaki en önemli noktalardan biri de; geçen yıl öğretmenlere sene sonunda, mesleki çalışmalar için oluşturulan program doğrultusunda önerilen 37 kitap ve 30 sinema filminden biri olan R. Covey’in “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” kitabının tüm öğretmenlere dağıtılmasıydı. 60’ın üzerinde baskı yapmış olan bu kitap, etkili insanlar için belirlediği; proaktif ol, sonunu düşünerek işe başla, önemli işlere öncelik ver, kazan-kazan diye düşün, önce anlamaya çalış, sonra anlaşılmaya, sinerji yarat ve baltanı bile şeklindeki 7 ilke ile önemli bir kişisel ve mesleki gelişim kitabıdır.

Evet, öğretmenlerimiz sadece fizik, kimya, matematik anlatanlar değildirler. Onlar, öğrencilerimizi, neslimizi, gelecek kuşaklarımızı inşa edecek birer mimardırlar da aynı zamanda. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN