KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

MEB, Herkesi Kapsayan Bir Eğitim, Herkes İçin Eğitim Vermek Zorundadır.

Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ, Yalova’nın Altınova Belediyesi tarafından düzenlenen 11.Kültürler Buluşması’nda eğitimle ilgili açıklamalar yaptı. Bu konuşmadaki önemli başlıklardan biri; eğitimi ihmal edersen her şeyi ihmal edersin demektir, kısmıydı. Bu açıklamanın önemini birazdan detaylandıracağız. Ama sizlerin yorumuna bırakacağımız asıl önemli nokta eğitim gibi önemli bir alanda bakanın bu önemli açıklamasının, MEB’in sayfasında bu şekilde olmasına rağmen, Anadolu Ajansı da dahil pek çok basılı mecrada, “Eğitimi imar edersen, her şeyi imar edersin” demektir, şeklinde yer bulması. Bu kısmın yorumu size ait olmakla beraber şimdi gelelim Bakanın konuşmasının analizine.

Çiçek Bahçesini Daha Güzel Kılan Binlerce Çiçeğin Farklı Renklerde Olmasıdır

İsmet Yılmaz’ın kültürü tanımlayıp, farklılık vurgusu yaptığı kısım; “Birbirimizi tanıyıp, farklılıklarımızı bileceğiz. Bunu bir zenginlik olarak göreceğiz. Çiçek bahçesini daha güzel kılan binlerce çiçeğin farklı renklerde olmasıdır. Dünyamız da insanların farklılığı ile güzeldir… Bu kimlik bizi diğerlerinden farklı kılar, üstün kılmaz. Eğitimin amacı kültürü geliştirip nesilden nesile aktarmaktır….” Bakanın konuşmasının bu kısmındaki dünyanın insanın farklılıklarıyla güzel olduğu kısmı önemlidir. Bu bağlamda hiçbir insan farklılığından dolayı bir diğerinden üstün olamaz. İşte MEB’in görevi de tam da budur.

MEB Kapsayıcı Eğitim Vermek Zorundadır

Yani MEB, herkesi kapsayan bir eğitim, herkes için eğitim vermek zorundadır. Herkesi kapsayan, herkes için, yani kapsayıcı bir eğitimden kastettiğimiz; din, dil, cinsiyet, etnik köken, yerleşim ve sağlık durumu ve sosyoekonomik koşullardan bağımsız olarak herkesin ihtiyaçlarının eğitim tarafından karşılanmasıdır. Bakan Bey’in açıklamalarının destekleyeceği üzere de bunu yapacak olan MEB’dir.

Eğitimi İhmal Edersen Her şeyi İhmal Edersin Demektir

İsmet Yılmaz’ın MEB’in sayfasına da konan konuşmasında, “Eğitimi ihmal edersen her şeyi ihmal edersin demektir” kısmı belirttiğimiz üzere Anadolu Ajansı başta olmak üzere(ki muhtemelen de çoğu oradan almıştır) pek çok basılı mecrada, “Eğitimi imar edersen, her şeyi imar edersin demektir” şeklinde yer buldu. Birinde eğitime gereken önemin verilmemesi, diğer tüm alanların ihmal edilmesi anlamı varken; diğerinde de eğitimin inşa edilmesi halinde diğer tüm alanların da inşa edilebileceği anlamı var. Hangi yapı kurumlarının birbirini ne kadar etkileyebileceği sosyolojik bir tartışma olmakla birlikte, eğitim kurumunu bir alt yapı kurumu kabul edip diğer tüm üst yapı kurumlarını etkilediğini, ya da ekonominin alt yapı kurumu olduğunu söyleyip, eğitim gibi diğer tüm üst yapı kurumlarını etkilediğini, ya da birkaç ana alt yapı kurumu olduğunu söyleyip, tüm kurumların bu bağlamda karşılıklı bir etkileşim halinde olduğunu söyleyebiliriz.

Eğitim Tüm Üst Yapıları Etkileyen Bir Altyapıdır

Dünya literatüründe ekonominin ana alt yapı kurumu olduğu ve eğitim de dâhil diğer üst yapıları etkilediği savunulsa da, eğitim ekonomiyi de etkileyecek kadar önemli bir yapıdır. Alt yapı kurumu olarak kabul edilen ekonomiye yön verecek nitelikteki kişiler de ancak eğitim yoluyla yetiştirilebilir.

Bir Alt Yapı Kurumu Olarak Eğitim Ne İşe Yarar?

Nihai noktada Bakanın sözünü ettiği, eğitimi ihmal edenler her şeyi ihmal ederler önermesinde de basının bakana ait diye geçtiği eğitimi imar edersen her şeyi imar edersin önermesinde de eğitim bir alt yapı olarak algılanmaktadır. Bir alt yapı kurumu olarak eğitim çevresindeki toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasal sistemlerle sürekli bir ilişki ve etkileşim içindedir. Eğitim bu yönüyle ülkemizin ekonomisini, toplumsal yaşamımızın niteliğini; kısacası her şeyimizi somut ve doğrudan etkiler. Yani İsmet Yılmaz’ın dediği gibi eğitimi ihmal edersek, her şeyi ihmal ederiz ve MEB çiçek bahçemizdeki farklılıkları birer zenginlik olarak görüp, kapsayıcı bir eğitim vermelidir.

Diğer taraftan, eğitimi bir imar aracı olarak görürsek, eğitimdeki imar aracılığıyla diğer tüm alanlardaki imarı da sağlamış oluruz. Bu anlamda ancak eğitimle Türkiye’nin yenileşmesini ve devamlılığını sağlayabiliriz. Kısacası; eğitimle sosyalleşmeyi, kültürün aktarımını, sosyal kontrolü, sosyal yerleşmeyi, değişme ve yenileşmeyi, milli kültürü koruma, yaşatma ve geliştirmeyi, ekonomik kalkınmayı sağlayabiliriz. Kültürel değerlerimizi sonradan gelenlere eğitimle aktarıp, toplumumuzu istenen bir geleceğe götürebiliriz.

TEILEN