KAYNAK: EĞİTİM AJANSI

Amerikan Eğitim Sistemi Kendi Felsefesine Ters Düştü

Günlük Hayatta Kullanılamayan Bilgi YOKtur

Eğitim tarihinin önemli tartışmalarından biridir; “Eğitim hayatın kendisi midir, eğitim hayata hazırlık mıdır?” sorusu. Ve John Dewey bu meşhur soruya, eğitim hayata hazırlık değil; hayatın kendisidir diye yanıt verir. Çünkü Dewey, eğitimi, hayat boyu süren bir faaliyet olarak görür. Pragmatik bir filozof olan Dewey, geleneksel pedagojiden farklı olarak, yaparak yaşayarak öğrenmeyi ön plana çıkarmıştır. Ve bununla bağlantılı olarak da okulun günlük hayatı aynen yansıtan, hayatın basitleştirilerek sunulması gereken bir yer olduğunu savunur. Yani; eğitim hayatın kendisidir, der Dewey geleneksel eğitim anlayışına meydan okuyarak. Okulun belli bilgilerin, derslerin verildiği, hayata hazırlayan bir yer değil; toplumsal hayatla ilişkili konuların öğretildiği, hayatın kendisi olması gerektiğini savunur. Yani öğrenci, günlük hayatta karşılaşabileceği problemleri çözmeyi de okulda öğrenmelidir.

Amerikan Eğitim Sistemi Kendi Felsefesine Ters Düştü

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, geçenlerde katıldığı bir televizyon programında Amerika ile ilgili şu örneği verdi: “Amerika’da soruyorlar, Amerika Kuzey Kore’ye müdahale etsin mi diye? Hemen hemen çoğu müdahale etsin diyor. Onun üzerine harita gösteriyorlar. Lütfen. Kuzey Kore neresi diyorlar. Birisi Kanada’nın orayı gösterip, herhalde burasıdır, diyor. Birisi diyor ki Ortadoğu’da, birisi Avrupa’da diyor. Dolayısıyla tek bir kritere bakaraktan yargıda bulunamayız. Düşünsenize, öyle bir nesil yetiştiriyorlar ki, kendilerine en çok tehdit olarak gördükleri bir ülkenin, Kuzey Kore’nin, dünyada yerini dahi gösteremiyorlar. Dolayısıyla, tek bir rakama bakaraktan, tek bir değere bakaraktan genelleme yaparsak, doğruyu ifade etmemiş oluruz.” Bakanın, verdiği örnekten eğitimin hayatın içinde olması gerektiğini bir kez daha anlıyoruz. Dünya eğitim tarihine damga vurmuş olan John Dewey Amerikalı bir filozoftur. Genelleyemesek de, bu örneği incelediğimizde Amerikan eğitim sisteminin içinden kendi felsefesine ters düşen, çelişen nesillerin de yetiştiğini görebiliyoruz.

Ölüm Acıma, Sıkıntılarıma ve Kaygılarıma Merhem Olmayan Felsefe, Felsefe Değildir

Bu tartışmaların felsefi kökenini oluşturabilecek bir tartışmada felsefe tarihinde mevcuttur. Filozof Epiküros, ölüm acıma, sıkıntılarıma ve kaygılarıma merhem olmayan felsefe, felsefe değildir, der. Yani felsefenin somut bir şekilde hayatla iç içe olması gerektiğini savunur. İşte eğitim de böyledir. Eğer, kişinin günlük hayatına nüfuz etmiyorsa, günlük hayatta karşılaştığı problemleri çözmesine yardımcı olmuyorsa, anlamını kaybedebiliyor.

Eğitim, Hayata Hazırlık Değil; Hayatın Ta Kendisidir

Dewey, pragmatik eğitim anlayışının toplum için nasıl faydalı olacağı üzerinde çalışmış; ilerlemeci eğitim sisteminin temeline, pragmatizmin temel kavramlarından deneyimi koymuş ve demokratik bir toplumu savunmuş bir filozoftur. Dewey’in görüşleri dünyadaki pek çok eğitim sistemini etkilediği gibi, bizim eğitim sistemimize de etki etmiştir. Öyle ki; Dewey, 1924 yılında Atatürk’ün davetiyle ülkemize gelmiş ve eğitim sistemimizle ilgili bir rapor kaleme almıştır. Uygulamalı eğitime önem veren Dewey’in hayalleri köy enstitülerinde hayat bulmuştur. Öğrenci merkezli bir eğitimi savunan Dewey’in ana kavramları; demokrasi, özgürlük ve kültürdür.

Dewey, deneyim kavramıyla okulun hayatın ta kendisi olduğunu temellendirmeye çalışır. Evet, Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz’ın, Amerika’da Kuzey Kore’yi en büyük tehdit olarak görenlerin Kuzey Kore’nin yerini haritada gösterememelerini örnek olarak vermesi önemlidir. Eğitimin yoğun olarak tartışıldığı şu günlerde, eğitim hayata hazırlık mı, hayatın ta kendisi midir den hareketle, belki kamuoyunda bir eğitim felsefesi tartışması da başlar.Nitekim eğitim felsefeleri eğitim sistemlerinin ana su depoları ve “arkhe”leridir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

TEILEN