KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Televizyonları Birer Elektronik Oyalayıcı Bakıcı Olmanın Ötesinde Bir Eğitim Aracı Olarak Kullanabilmeliyiz. Eğitim Televizyonlarıyla Eğitimin Niteliği Arttırılabilir

İnterpres’in Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgilere göre ülkemizdeki ailelerin %94’ü, sosyal aktivite olarak her gün televizyon izliyor. Bu verilere göre nüfusun %84’ü her gün mutlaka televizyon izlerken, ortalama bir aile günün en az 4,5 saatini televizyon başında geçiriyor. Türkiye bu verilere göre ABD’den sonra dünyada televizyon izleyen ikinci ülke.

Televizyon Size İstediği Dünyanın Penceresini Açıyor

Televizyon günümüzün en yaygın kitle iletişim araçlarından birisidir. Eskiden evlerimizin başköşesine büyüklerimizin resmini koyarken artık televizyonları koyuyoruz. Bu son verilerle ülkemizin dünyada 2. en fazla televizyon izleyen ülke olması, televizyonu tüm yönleriyle sıkı bir şekilde mercek altına alma zorunluluğunu doğuruyor. Evet, televizyon izleyenlere yeni yaşam pencereleri açıyor; ama kendi istediği dünyanın penceresini açıyor. Ciddi bir propaganda aracı olarak kullanılan televizyonun insanlar üzerinde pek çok olumsuz özellikleri bulunmaktadır. Peki, ucuz olması münasebetiyle her eve, neredeyse her odaya girmeyi başarmış televizyonu ne kadar faydalı kullanabiliyoruz ve de televizyondan eğitimde ne kadar faydalanabiliyoruz?

Televizyon Öğrencilerin Okuma Alışkanlığı Edinmesini De Etkilemektedir

Artık televizyon programları özellikle de diziler evlerin bir vazgeçilmezidir. Televizyonların bu kadar yaygınlaşması ve hayatlarımızı ele geçirmesi çocuklarımızın okuma alışkanlığı edinmesini de engellemekte ve zorlaştırmaktadır. Gerek bu yanı gerekse de genel anlamda bilinçli televizyon izleyici çocuklar yetiştirmek zorundayız. Tartışmazsız televizyonların bir eğitme fonksiyonu bulunmakla beraber, bu eğitim televizyonun nasıl kullanıldığına ve televizyon programlarının içeriğine göre değişmektedir.

Televizyonları Birer Elektronik Oyalayıcı Bakıcı Olmanın Ötesinde Bir Eğitim Aracı Olarak Kullanabilmeliyiz

Televizyonları çocuklara mama yedirirken onları oyalayan elektronik birer oyalayıcı bakıcı olmanın ötesinde bir eğitim aracı olarak kullanabilmeliyiz. Bu konuda MEB’in eğitim politikaları ve anlayışı büyük önem taşımaktadır. Televizyonların bir eğitim aracı olarak kullanıldığını düşündüğümüzde, haber ve bilgi veren televizyon programları, bireyleri çeşitli konularda aydınlatmak için temel bilgileri aktaran, mesleklerle ilgili bilgi ve becerileri aktaran, bireyi belirli alanlara yöneltmeyi amaçlayan vb. pek çok eğitici, aydınlatıcı programdan söz edilebilir. Kısacası televizyonlarda eğitici programlar yaygınlaştırılarak tamamlayıcı ve yaygın eğitimlerle farklı yaş, cins, meslek ve yerleşim yerlerindeki insanlar eğitilerek; onların duygu, düşünce, davranışlarına yani tutumlarına etki edilebilir.

Eğitim Televizyonlarıyla Eğitimin Niteliği Arttırılabilir

Yukarıda sözünü ettiğimiz dolaylı programların yanı sıra televizyonlarda doğrudan örgün eğitime yönelik programlar da yaygınlaştırılabilir. Yani eğitim televizyonları aracılığıyla eğitimin niteliği arttırılabilir. Aslında ana sorulardan biri televizyonu hangi amaç için kullanırsak kullananlım ne kadar olumlu anlamda, eğitici ve öğretici anlamda kullanabildiğimizdir.Televizyonu bu kadar önemsememizin nedenlerinden biri hangi yönde televizyon programları yapılırsa yapılsın eğitim anlamında kolay hedefe ulaşabilmesidir. Çünkü televizyon insanların birden fazla duyu organına hitap etmesi yönüyle öğrenme isteği de uyandırmakta ve eğitim öğretimi kolaylaştırmaktadır.

MEB Anne Baba Ve Öğrencileri Bilinçli Televizyon İzleyicileri Haline Getirmelidir

MEB okul televizyonu ve eğitim televizyonu uygulamalarını yaygınlaştırmalıdır. MEB bu anlamda tüm eğitim kademelerine yönelik farklı uygulamalara gidebilir. Televizyonlar eğitimin pek çok fonksiyonunu yerine getirmek için kullanılabilir. MEB diğer taraftan anne babaları ve çocukları bilinçli birer televizyon tüketicisi olma yönünde farkındalık sahibi yapmalıdır. Günümüz yaşamı bireyi sadece dört duvar arasına değil, maalesef televizyonların sanal dünyalarına da hapsetmiştir. Anne babalar televizyonu bir oyalayıcı, bir kurtarıcı olarak görmekten vazgeçmelidirler. Çocuğa mama verirken kullanılan elektronik oyalayıcı, bakıcı televizyon, ilerleyen süreçte ekran bağımlısı, hayattan kopuk, anti sosyal, okumayı sevmeyen nesillerin yetişmesine yol açabilir.

TEILEN