BUGÜN AÇIKLANACAK YENİ MÜFREDAT, DÜNYADAKİ “EĞİTİMİN KADAR KONUŞ” DÜSTURUNA UYABİLMELİDİR

Uluslararası ilişkilerin temel kurallarından biri ülkelerin güçlerine göre politika belirleyebilmeleri ve konuşabilmeleridir. İşte ülkelerin bu güçleri de ekonomileri kadar ekonomiye de yön veren eğitim sistemleri kadardır. Bu nedenle de dünyadaki ana düsturlardan biri de “EĞİTİMİN KADAR KONUŞ” tur. Eğitim sistemlerinin en önemli ve ana unsurlarından biri de müfredatlar; yani öğretim programlarıdır. Bizim eğitim sistemimizde de 2004 yılındaki değişikliklerden sonra yapılacak ana değişiklikler bugün açıklanıyor. MEB’in bugün açıklayacağı öğretim programı değişikliklerinin ülkemizin dünyada hak ettiği yere gelebilmesini ve uluslararası arenada daha güçlü konuşabilmesini sağlayacak “Eğitimin Kadar Konuş” düsturuna uygun gerçekleştirilmiş olmasını diliyoruz. Yani eğitim sistemimiz bu yapılacak değişikliklerden gereken gücü alarak ülkemizin dünyada mücadele edebilecek standartlarda bireyler yetiştirebilmesini sağlayabilmelidir.

Değişiklikler Eğitim Sistemimizi Yeniden Şaha Kaldırabilmelidir

Toplumun tüm kesimlerinden gelen ve eğitimin bütün paydaşlarının eleştirilerinin dikkate alınmış olduğu bir öğretim programı değişikliği, birlikte yaşamayı öğrenme ilkesine göre de hazırlanmış olacağından ülkemizin ve eğitim sistemimizin birliğini, beraberliğini ve dirliğini daha da arttırmış olacaktır. Bu anlamada akla, bilime ve modern dünyaya uygun olarak yapılmış olmasını temenni ettiğimiz bu değişiklikler sözde kalmamalı, öze uygulanabilmeli ve adeta eğitim sistemimizi şaha kaldırabilmelidir. Diğer taraftan da sadece müfredat değişiklikleriyle eğitim sistemimizin uçacağı yanılgısına düşülmemelidir. Ne de olsa müfredat onu uygulayacak olan öğretmenin niteliği kadar olacaktır. Ve öğretmenlerin niteliği ve başarısı da onların yaşam koşullarının her anlamda daha da iyileştirilmesiyle orantılıdır.

Öğretmen Niteliği Kadar Özgür Düşünce De Önemlidir

Bu müfredat değişikliklerini tetikleyerek başarıyı arttıracak en önemli unsurun nitelikli öğretmen olması kadar özgür düşünce ortamı da önemlidir. Büyük buluşlar, ilerlemeler özgür düşünceyle mümkün olacaktır. Yönünü bilime ve akla dönmüş gençler ancak özgür düşüncenin egemen olduğu bir yapıda eleştirel-sistematik-araştırmacı ve yaratıcı düşünüp üst düzey düşünme becerilerini sergileyebilirler.

Yeni açıklanacak müfredat Türkiye’nin elini “Eğitimin Kadar Konuş” düsturunu gerçekleştirebilmek adına güçlendirebilmelidir. PISA gibi uluslararası sınavların ölçtüğü analiz, sentez ve değerlendirme düzeyindeki kazanımların çok olduğu, bilimin ve aklın merkeze alındığı, UNESCO’nun birlikte yaşamayı öğrenme ilkesine uygun bir müfredat olmuş olmasını umuyoruz. Üst düzey düşünme becerilerinin yaşam becerilerine dönüştürülebileceği, bütüncül bir bakış açısıyla mutlu bireylerin yetiştirilebileceği, yeterli ihtiyaç analizlerinin yapılmış olduğu, toplumsal uzlaşıya sahip, eleştirilerin büyük oranda ciddiye alınmış olduğu, siyaset ve hükümetler üstü devlet politikasına dayalı bir müfredat değişikliği, her zamankinden daha fazla yeniden düşünmemiz gereken eğitim sistemimizi daha da güçlendirecektir. Unutmayalım; ülkeler eğitimleri kadar konuşabilirler.