KAYNAK – EĞİTİM AJANSI

Bu Kadar Özverili Çalışmaya Rağmen MEB’in En Çok Eleştirildiği Konulardan Biri de Ders Kitapları Konusu Olmuştur

MEB’in ücretsiz ders kitabı dağıtımı; sosyal devlet ilkesi açısından oldukça önemlidir. Ve dikkate değer olan bu uygulama sosyal devlet anlayışının en kayda değer uygulamalarındandır. Direkt vatandaşa dokunan ve temas eden, vatandaşın çocuğunun ihtiyacını gidermeye odaklı önemli bir çalışmadır. Şu an yaklaşık 18 milyon öğrenci olduğunu düşündüğümüzde, MEB’in dağıttığı ders kitabı ile okullarda okuyan ve mezun olan vatandaş sayısını, bu organizasyonun büyüklüğünü varın siz düşünün. Bu çalışmanın organizasyonu, yönetimi okullara ulaştırılması ve çocuklarımıza dağıtılması dahi müthiş bir yetenek ve takdire şayan bir çalışmadır. İşin sadece kitap basımı değil dağıtım ve organizasyonu da ciddi bir emektir ve bu konuda MEB oldukça başarılı bir yol kat etmiştir.

Bu Kadar Özverili Çalışmaya Rağmen MEB’in En Çok Eleştirildiği Konulardan Biri de Ders Kitapları Konusu Olmuştur

Bu kadar özverili çalışmaya rağmen MEB’in en çok eleştirildiği konulardan biri de ders kitapları konusu olmuştur. Çünkü kitapların seçimi, müfredat, içerik, kalite ve öğretmenler tarafından kabulü ve benimsenmesi de önemli ve dikkate değer bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Talim Terbiye Kurulu eliyle başlayan süreç il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri eliyle sonlandırılmaktadır. Peki, bu kadar emek ve çaba sarf edilen projede eleştiri konuları nelerdir? Kitapların kalitesi, kitapların ebadı ölçüsü kalın olması ve ağır olması, kitapların bazı okullarda kullanılmaması (öğretmenlerin yardımcı kaynak kullanmaları nedeniyle öğrencilere ve velilere ek yük getirmesi ve kaynak israfı olması ) vb. şeklinde sıralayabiliriz.

Son dönemde kitapların baskı ve kâğıt kalitesinin oldukça iyi olduğunu görüyoruz. Fakat bazı derslerin kitapları içerikleri nedeniyle ağır ebatlar da basılabilmektedir. Bunun çözümü ise fasikül sistemine geçmek olabilir ama bu defa da dağıtımda sorunlar yaşanabilir. En önemli sorunlardan biri de dağıtılan kitapların içeriği merkezi olarak belirlendiği için, bölgesel ve okul farklılıklarından dolayı oluşan seviye farklarının öğretmenleri öğrencilerin seviyelerine uygun ek kaynak arayışına yöneltiyor olmasıdır. Alternatif olarak özel yayınevlerinin bile yayınlarını ve bir matematik sorusunu bile A,B,C,D,E şeklinde kolaydan zora şeklinde aşamalandırdığını düşündüğümüzde, okullarda kullanılmak üzere farklı seviye guruplarına yönelik olarak alternatif yayınlar da hazırlanılması pedagojik olarak kaçınılmazdır. Bu bağlamda çözüm olarak Şubat ayında okullarda zümre öğretmen toplantılarında öğretmenlerden sunulacak seçeneklere göre, öğrencilerinin anlama yeteneklerine uygun ders kitaplarını seçmeleri istenebilir. Ve öğretmenden taahhüt alındıktan sonra yıl içerisinde buna uymazsa ve kitabı okutmazsa gerekirse tüm yaptırımlar uygulanmalıdır.

Yine baskı yetişmemesi nedeniyle dağıtım dönemlerinde yani okullar açıldığında da bir takım sorunlar yaşanabilmektedir. Tüm bunları çözebilmek için öğrenci sayısının fazla olduğu ilçelerde iki depo uygulaması ve kalifiye eleman çalıştırılması önemlidir. Yine il ve ilçe müdürlükleri ders kitabı basımı ve dağıtımı takibi yapan personellerini çok zorda kalmadıkça rotasyona tabi tutmamalı ve MEB bu personeli maddi ve manevi ödüllülerle motive etmelidir. Türkiye Hepimizin Eğitim Hepimizin…

TEILEN